İnsan yeteneklerini mi keşfetmeli yoksa sahip olmadıkları için üzülmeli mi?
Darwin’in babası doktordu ve oğlunun da doktor olmasını istiyordu. Darwin tıp alanında başarılı olamadı, babası onu Hıristiyanlık için iyi bir rahip ve din adamı olabilmesi için dini bilimler alanında okumaya zorladı. Ama o alanda da başarısız oldu. Darwin, bu iki başarısızlıktan sonra doğa bilimleri alanına girdi ve bu bilimde uzman ve başarılı oldu.
Bir Hadis-i şerifte, bir işte başarısız olunursa işi değiştirmek gerektiği ve başka bir alanda başarılı olunabileceği söylenir.
İnsan kendi kusur ve eksikliklerine ne kadar dikkat ediyorsa yeteneklerine de o kadar teveccüh etmeli onları keşfetmeye ve tanımaya çalışmalıdır.
Hz Ali (a.s) her yetkinlik ve en yüksek değerin yanında bir kusur ve her kusurun yanında da bir mükemmellik olduğunu söyler. Bazıları uzun boyludur ama himmetleri ve çalışmaları azdır. Bazılarının dış görünüşü çirkindir ama güzel amelleri vardır. Bazılarının ise akıcı ve yumuşak bir beyanı varken kalpleri katıdır.
Nasıl ki her insan her alanda başarılı olamayacağı gibi her başarısız insanda her programda başarısız olacak diye bir şey söylemek mümkün olmaz.
Bazı insanlar zihinsel ve manevi olarak rekabete dayalı bir iş için hazır olmadıklarında, bu işe girerek başarısız olduklarında Allah’ın adaletinden şikayet ederler. Ve falan kişi başarılı olurken ben neden başarısız oldum? diye sorarlar.
Ama manevi ve zihinsel olarak hazır bir şekilde uygun başka bir alana yöneldiklerinde çok güzel başarılar elde ederler.
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Adl) kitabından alıntıdır.
