Adalet istemek fıtrîdir

TAHRAN (IQNA) – Tüm toplumlarda eğer bir kimse zalimlere karşı çıkıyor ve boyun eğmiyorsa o kişiye karşı hayranlık duyulur. Çünkü zulme karşı mücadele etmek ve adaleti desteklemek rasyonel, doğal ve fıtrî bir arzudur.

Allah Kur’an-ı Kerim’in Şems suresi 8. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ona kötü ve iyi olma yeteneklerini yerleştirene ki,”

Su içmeye gitmek için sizin yanınıza elma bırakan bir çocuk düşünün. Geri döndüğünde elmasının bir kısmını yediğinizi fark ederse size üzüntüyle bakar, bu bakış sizi güvenilir gördüğünü söyleyen bakıştır. Yani elmayı sana emanet ettim neden güvenime ihanet ettin bakışıdır. Ve bu anlam söylesede söylemesede çocuğun zihnindedir. İhanet meselesinin anlaşılması bir eğitmene ve öğretmene ihtiyaç duymaz. İnsan kendi hisleri ve fıtratı gereği onu kötü bilir.

İnsanoğlunun doğası gereği sevdiği şeylerden biri de adalettir. Bu nedenle zalimler bile yaptıkları zulmü meşrulaştırarak işlerini adil göstermeye çalışırlar.

Bazen birkaç kişi bir araya gelerek ortak olarak hızsızlık yapar. Çalınan malları bir yere naklederler ardından bölüşme zamanı gelince adil bir şekilde bölüşelim derler. Bazen biliçsizce söylenen bu sözle söylemeseler bile kalplerinde adil bir paylaşımdan hoşlanırlar. Hiçkimse bir diğerininin daha fazla bir pay almasından hoşlanmaz.

Muhsin Kıraatinin İnanç İlkeleri (Adl) kitabından alıntıdır.