IQNA

İslam’da zekat /2

Kur’an ve rivayetlerde zekatın etkileri

11:39 - October 18, 2023
Haber kodu: 3482056
TAHRAN (IQNA) – Zekat kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 32 defa geçmekte olup onun çeşitli etki ve sonuçlarından bahsedilmektedir.

- Zekat vermek Allah’a ve ahiret gününe imanın göstergesidir.

Tevbe suresi 18. ayeti: “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. “

-Tövbenin Kabul edilmesi ve günahların bağışlanmasının yolu namaz kılmak ve zekat vermektir.

“Ama tövbe ederlerse ve namazlarını kılıp zekâtlarını verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. “

- Namazı ve zekatı ikame etmek salihlerin hükümetinin  işaretidir

Hac suresi 41. ayeti: “Onlar öyle kimselerdir ki, kendilerine bir yerde egemenlik versek, namazı kılarlar, zekâtı verirler, “

- İlahi insanların alameti ticaret ve alışverişin yanı sıra namaz kılmak ve zekat vermektir.

Nûr suresi 37. ayeti: “Ticaretin de satımın da kendilerini Allah’ı anmaktan, namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyamadığı, “

- Zekâtı inkâr etmek küfürle eşdeğerdir

Fussilet suresi 7. ayeti: “Ki onlar mallarından muhtaçları yararlandırmazlar; onlar âhireti de inkâr ederler.”

Kur’an’ın Mekki surelerinde A’râf Suresi 156. ayeti, Neml Suresi 3. ayeti ve Fussilet suresi 7. ayeti dahil olmak zekattan bahseden birçok ayet vardır.

Bazı müfessirler bu ayetlerin zekat için müstehab  olduğuna inanmakta bazıları ise zekat hükmünün Mekke’de nazil olduğuna ancak Müslümanların azlığı nedeniyle Medine’de hükümet kurulduktan sonra zekatın alınıp Beytü’l Mâl’a yatırılması ve Tevbe suresinin 103. ayetinin nazil olmasıyla vacib oldu. “Onları arındırmak ve temize çıkarmak üzere mallarından sadaka al!” (Tevbe:103)

Bu ayet, Medine’de hicri ikinci yılın Ramazan ayında nazil oldu. Peygamber Efendimiz (s.a.v) insanlara, Allah’ın zekatı namaz gibi farz kıldığını herkese bildirmelerini emretmiştir. Bir yıl sonra Müslümanlara zekat vermelerini emretti.

İslami hükümetin kurulması ve Beytü’l Mâl’ın tesis edilmesinin ardından zekat herkesin zekatının nasıl hesaplanacağını tanımlayan belirli bir program kapsamına alınmıştır.

Bazı müfessirlere göre ise zekat ilkesi Tevbe Suresi’nin 103. ayetinde belirtilmiş olup nasıl kullanılacağının 60. ayette zikredilmesi şaşırtıcı değildir. Çünkü Kur’an ayetlerinin Allah’ın emriyle doğru yerlerine yerleştirildiğini biliyoruz. “Sadakalar (zekât gelirleri) ancak şunlar içindir: Yoksullar, düşkünler, sadakaların toplanmasında görevli olanlar, kalpleri kazanılacak olanlar, âzat edilecek köleler, borçlular, Allah yolunda (çalışanlar) ve yolda kalmışlar. İşte Allah’ın kesin buyruğu budur. Allah bilmekte ve hikmetle yönetmektedir.” (Tevbe:60)

Muhsin Kıraati’nin zekat kitabından alıntıdır.

captcha