IQNA

Kur’an-ı Kerim ile sohbet / 49

Hilafetin insana verilmesi ve meleklerin itirazı

13:43 - November 16, 2023
Haber kodu: 3482444
TAHRAN (IQNA) – Arifler meleklerin ilahi güzelliğin tam yansıması olmadıkları için asla aşk mertebesine ulaşamadıklarını söylemişlerdir. Her biri sürekli olarak Allah’ın cemalinden bir köşeye hayran kalır İlahi güzelliğin parlaklığı karşısında sürekli hayrete düşüp sarhoş olurlar ve orayı ibadethane haline getirerek kendilerini Allah’a ibadet ve itaate adarlar.

Bakara suresi 30-33. ayeti:  “Hani rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” dediler. Allah “Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim” buyurdu.”

“Ve Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra bunları meleklere gösterip “Sözünüzde doğru iseniz şunların isimlerini bana söyleyin” dedi.”

“Seni tenzih ederiz! Bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. En kâmil ilim ve hikmet sahibi şüphesiz sensin” cevabını verdiler.”

 “Ey Âdem! Bunların isimlerini onlara bildir” dedi. Onlara bunların isimlerini bildirince de “Size ben göklerin ve yerin gizlisini kesinlikle bilirim; yine sizin açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilirim demedim mi!” buyurdu.”

Allah bu ayetlerde Adem’in yeryüzüne inmesinden önceki yaratılış hikâyesini anlatmakta, insanı belirli bir amaç için yarattığını, bu amacı gerçekleştirmek için ona yetenekler ve uygun eğitimler verdiğini belirtmektedir.

İnsan, Allah’ın yeryüzündeki halifesi olarak seçilmiştir ve bu veraset, kişinin, halifesi olan kişinin tüm vasıflarıyla süslenmesini gerektirmektedir. Ademden önce Allah’ın ismini yücelten melekler vardı. Her meleğin bir görevi vardı ve Allah’ın kendilerine öğrettiklerinden başka bir bilgileri yoktu.

Bu nedenle melekler insanın Allah’ın yeryüzündeki halifesi olması ve kapsamlılığını anlamdılar. Allah insana dünyanın tüm isimlerini ve mahiyetlerini öğretmiş sonsuz sırlardan haberdar etmiştir. Allah insanı meleklerin öğretmeni yaptı ve bu ayetlerde meleklerin Allah’a bir şey söylediklerini ve bir şey gizlediklerini gösteren bir ipucu var. Her ikisinden de Allah bilir; yani söylediklerini de söylemediklerini de bilir.

Melekler dediler ki “biz seni hamd ve sena ederken sen yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak birini  mi halifen olarak seçeceksin? Ve belki de akıllarında sakladıkları ve söylemedikleri şey, Allah’ın sürekli itaat, tesbih ile meşgul olan melekleri neden halife olarak atamadığına dair kalplerinde oluşan itirazdı. Bu iş için kendisinde fitne, isyan ve şeytani eğilimlere sahip olan yetenek ve kabiliyete sahip olan Adem’i görevlendirmiştir.

Allah Adem’in bozgunculuk çıkaracağını bilmesine rağmen meleklere kısaca onların insan yaratılışının tüm sırlarını bilmediklerini söylemiş ve onlar da onlar hakkında hiçbir şey bilmediklerini itiraf etmişlerdir.

İnsanın kalbi bütün cemal ve celal sıfatlarının aynası , Allah’ın bütün isim ve sıfatlarını bilendir. Bütün yeteneklerini kullanırsa Allah’ın halifelik makamına oturarak kâmil bir aşıktır.

Allah’ın Adem’e öğretisi devam eden bir gerçektir ve bugün bile insanın nasıl yeni bilimler, teknolojiler ve endüstriler elde ettiğini, yaratılışın sırlarını birer birer keşfettiğini görüyoruz.

İnsanoğlunun ilim ve kabiliyetin doruklarına yükselişi ve tabiata hükümdarlığının izzeti ve heybeti her geçen gün daha da belirginleşiyor.

İnsan ismi büyük bir isim olup aklı ve bilgeliği ile kemâla doğru giden insandır.

Üstad Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “Kur’an ile 365 gün sohbet” kitabından alıntıdır.

4123304

captcha