Bakara suresi 1-5. Ayetleri: “Elif-lâm-mîm.”
“İşte kitap; onda asla şüphe yoktur. O, günahtan sakınanlar için bir rehberdir.”
“(Onlar) gayba iman ederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden hayra harcarlar;”
“Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler ve âhirete de onlar kesin olarak inanırlar.”
“Rableri tarafından gösterilen doğru yol üzerinde olanlar ancak onlardır ve kurtuluşa erenler de yalnızca onlardır.”
Bakara kelimesi inek anlamına gelir ve sure, Beni İsrail’in ineğinin kıssasını içerdiği için Bakara suresi olarak adlandırılmıştır. Bu sure Kur’an-I Kerim’in en uzun suresi olup Hikmetlerden kıssalara, benzetmelerden, ilahi emirlere, insanın yaratılışından, varoluştaki rolü ve konumuna ve daha yüzlerce konuya değinir.
Her sure, aynı konudan bir kelime seçilerek, o surenin içerdiği konulardan biri vesilesiyle isimlendirilmiş, bazen de surenin tamamının çok kısa bir kısmı o kelimeyle ilgili olmuştur. Beni israil ineğinin kıssası ve ve inekte buldukları kusurlar başka bir bölümde anlatılıyor.
Bakara suresi bir ata binerek atı dört nala her seferinde bir bahçeye, derelerle ve geniş bir ova ve çöllerle dolu bir tarlaya ve hareketli bir şehre sürmeye benzetilebilir. Bazen güneşin, bazen ayın ve yıldızların sahnede sergilendiği, bazen de koyu ve ağır bulutların yağmur yağdırıp gök gürültüsü çıkardığı, masmavi gökyüzüyle akan derelere, gölgeli meyvelerle dolu ağaçlara, yüksek dağlara, vadilere ve korulara. Bazen de Allah’ın dergahına ulaşır, Allah’ın insanı yaratışı ve yeryüzüne halife olarak göndermesi, meleklerle istişaresi gözlerimizin önündedir. Daha sonra birdenbire Tur dağına ulaşır ve Hz Musa ile karşılaşırız. Her seferinde hayret verici, hikmet ve marifetle dolu bir perde gözümünün önünden kaldırılır başka bir perde gelir. Bazılarının bu uzun sureyi ve içinde yer alan hikmetlerin üzerinde düşünmeden hızla okuması nekadar üzüntü vericidir.
Yukarıdaki ayette bu kitabın nasıl takva sahipleri için rehber olduğu soru sorulmuş olup takva sahiplerinin rehberliğe ihtiyacı olmadığı, ancak yollarını kaybetmiş olanların rehberliğe ihtiyacı olduğu belirtilmiştir. Cevap olarak bu kitabın takva ve fazilet mertebesine ulaşmak ve muttakiler safında yer almak isteyenler için bir yol gösterici olduğunu söylediler.
Başka bir deyişle Allah’a teslim olan herkes bu kitapla hidayet bulur. Eğer bir kimse kötülükten uzak duracak duruma gelmemişse bu kitaptan faydalanamaz. Aksine kitap onu yolundan saptırabilir. Bakara suresi 26. ayetinde şöyle buyuruluyor: “Şüphe yok ki, Allah herhangi bir şeyi, bir sivrisineği, hatta onun da ötesindekini misal vermekten utanıp çekinmez. Bunun karşısında iman edenler onun, Allah’tan gelen gerçek olduğunu bilirler, inkâr edenler ise “Allah misal olarak bununla neyi kastediyor?” derler. Allah birçok kimseyi onunla saptırır, birçok kimseyi de onunla doğru yola iletir; onunla başkalarını değil, ancak emrine karşı gelenleri saptırır.”
Allah’ın hidayet ve yardımının, fıtratı bozulmamış insanı doğru yola ileteceği, hidayete erdireceği; sapanların ise kendi iradeleriyle Allah emrine karşı geldikleri, irşadına sırt çevirdikleri, nefislerine uydukları için saptıkları ayette açıkça anlatılmıştır: “... onunla ancak emrine karşı gelenleri saptırır.”
Üstad Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “Kur’an ile 365 gün sohbet” kitabından alıntıdır.
4123309