Gazze’deki savaş insan hakları savunucularının ikiyüzlülüğünü ortaya çıkardı
Dünyanın birçok ülkesinde halk protestoları ve Filistin ile dayanışma açıklamaları yapılırken pek çok kişi insanların vicdanlarındaki bu uyanışın mevcut durumda bir değişikliğe yol açıp açmayacağını soruyor.
Bu soruyu ele almak ve Gazze’de Siyonist rejime karşı halkın savaşını ve mücadelesini anlatmak amacıyla İslam dünyasının önde gelen yüzden fazla aliminin katılımıyla düzenlenen ilk uluslararası “Aksa Tufanı ve İnsan Vicdanının Uyanışı” konferansının oturum aralarında Kuveyt İnsan Hakları Örgütü üyesi ve insan hakları aktivisti İmran Hasan el-Kuraşi IQNA ile yaptığı ropörtajda Batılı hükümetlerin İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı uyguladığı zulme verdiği desteğin insan haklarını savunma konusuna geldiğinde ikiyüzlülüklerini ortaya koyduğunu söyledi.
Aşağıda ropörtajın kısa bir özeti yer alıyor:
IQNA – Siyonist rejimin Gazze’de işlediği suçlar, uluslararası düzeyde kınanması ve Müslüman ulusların Filistin halkıyla dayanışması dikkate alındığında, mevcut durumda Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Son elli yıldır Kuveyt hükümeti Filistin davasına destek vermektedir. Bugün görüyoruz ki, İslam ve Arap tüm milletler, İslam’ın yanında yer alıyor. Batılı ülkelerde bile Filistin halkının yanında bir vicdan uyanışına tanık oluyoruz. Ancak bazı rejimler ve hükümetler kendi uluslarını temsil etmiyor ve ABD ile Siyonist rejimin baskısıyla karşı karşıya kalarak İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışıyor. Tüm bunlara rağmen İslam ülkeleri ve bazı Batılı ülkeler Filistin halkı ve davasını destekleme konusunda hemfikir.
IQNA – Size göre İslam ümmetinin ve Arap milletlerinin vicdanlarının uyanmasına teveccühle bazı ülkelerin Siyonist rejimle ilişkilerinin normalleşmesi sonuç verdi mi?
- İlişkilerin normalleşmesi, Filistin meselesinin çözümü alanında olumlu sonuçlar getirmediği gibi bu ülke halklarına da bir fayda sağlamadı. Bu nedenle insanlar iddia edilenin aksine normalleşmeye şiddetle karşı çıkıyor. Bunun en iyi tanığı işgalcilerle ilişkilerini 40 yılı aşkındır normalleştiren Mısır halkı hâlâ bu rejime karşı çıkıyor ve Filistin halkıyla dayanışmasını defalarca ilan ediyor.
Mevcut durumda ilişkilerin normalleşmesinin Müslümanlara, Arap halklarına ve hükümetlere hiçbir faydası olmayacaktır. Halkın bu arzusuna saygı duyulması gerekir. Dini, insani ve İslami görev, Filistin halkının, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın yanında olmayı gerektirir. Normalleşme konusundaki ısrar halk ile hükümetleri arasında uçurumun açılmasına ve İslam ülkelerinin zayıflamasına neden olmuştur.
IQNA – Aksa Tufanı operasyonu Filistin meselesine dair küresel bilinçlenme konusu üzerinde nasıl bir etki yarattı?
- Aksa Tufanı Operasyonu insan haklarını ve demokrasiyi desteklediğini iddia eden Batılı hükümetlerin sözleriyle eylemleri arasındaki çelişkiyi gözler önüne serdi. Tüm iddialarına rağmen Siyonist rejimin yanında yer alarak Filistinli kadın, çocuk ve sivillerin öldürülmesine ortak ve mazlum Filistin halkının topyekün kuşatılmasında da zalim ve saldırganların yanındadırlar.
Ancak milletler düzeyinde Filistine büyük bir destek görüyoruz. Özellikle Yemen halkı bu işgalci rejimle ilişkilerin normalleşmesine ve Filistin milletine yönelik kuşatmaya karşı çıkmaktadır.
4194524
