Nimet ise iyilik, ihsan, lütuf yiyecek ve içecek gibi manalar için kullanılan bir terim olup sözlükte masdar olarak bolluk ve iyi hal içinde olmak, isim olarak maddi ve menevi imkanlar anlamına gelmektedir.
Cennet nimetlerini ancak dünya nimetleriyle kıyaslayarak ve benzeterek anlayabiliriz. Bu sınırlı dünyada yaşayan bizler için cennet nimetlerinin boyutlarını anlamak çok zor, hatta imkansızdır. İkisi arasındaki fark bir su damlası ile bir nehir arasındaki fark gibidir.
Kur’an-ı Kerim’in Kâf suresi 35. ayeti: “Orada istedikleri her şey onlarındır, üstelik katımızda fazlası da vardır.”
Allah’ın iman eden ve takva sahibi insanlara vaat ettiği sonsuz cennet, gayb hakkında bir müjdedir ve onun bu dünyadaki kıymeti ve mahiyeti hiçbir zaman anlaşılamaz. İlahi rahmetin huzurunda yaşamanın neşesini, mutluluğunu ölçemeyiz. Bu nedenle tam olarak kavrayamıyoruz. Bu nedenle insanlara yalnızca bu ödüllerin verilmesine ilişkin ilahi vaadin kesin olduğu anlatılır.
Meryem suresi 60-61. ayeti: “Ancak tövbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler böyle değildir. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete; çok esirgeyici olan Allah’ın, kullarına vaad ettiği, onların idraklerini aşan adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz O’nun vaadi yerine gelecektir.”
Bu ayette cennetin çoğul olarak bahçeler olarak zikredilmesi, onun salih müminler için sayısız nimetlerle dolu cennetlerden oluştuğunu ifade etmektedir.
Ebedi anlamına gelen (Adn) kelimesinin zikredilmesi ise dünyanın gelip geçici olan bahçelerinden ve nimetlerinden farklı olduğunu dile getirmektedir. Dünya nimetleri eninde sonunda yok olacağı için bizi endişelendirir ama cennet nimetleri için bu endişe söz konusu değildir.
(Kulları) anlamına gelen’ İbadehu’ kelimesi, tüm kulları değil Cenab-ı Hakk’ın salih kullarını ifade etmektedir. Daha sonra gelen ‘bil gaybi’ kelimesi ise bu nimetlerin insanların gözlerinden gizlendiği anacak bunlara inanmaları gerektiği anlamına gelir.
Cennet nimetlerinin insan gözünün gördüğünün, insan kulağının duyduğunun, hatta insan aklının hayal ettiğinin ötesinde olması da mümkündür. Bunlar hayal gücümüzün ve anlayışımızın ötesindedir.