Psikologlar çoğunlukla stresle mücadelenin en iyi yolunun gerçeklerle yüzleşme cesaretine sahip olmak olduğunu söylerler. İnsan hayatta olup bitenleri iyi ya da kötü kabul etmeli ve bu gerçeklerle etkileşime girmeye çalışmalıdır.
Kur’an-ı Kerim stresle mücadele için bir strateji sunar buda Allah’a imadır. İman stresi azaltmada oldukça etkilidir. İman kelime olarak sakinleşmek, huzur bulmak ve güvende olmak anlamına gelir.
Peygamber Efendimiz Allah’a imanın insanı selamete erdireceğini söyler. William James de 20. yüzyılın ünlü psikoloklarından biri olarak imanın kaygı ve endişenin en etkili tedavilerinden biri olduğunu ifade eder.
Allah’a iman stresi azaltarak farklı yönlerden menevi huzuru sağlayabilir. İlk olarak iman yaratılış ve dünya hakkında insana iyimserlik kazandırır. Allah’a inanan kimse yaratılışın bir amacı olduğuna ve amacının insanın iyiliği, tekâmülü ve mutluluğu olduğuna inanır ve bu inanç ona huzur verir. Ancak imanı olmayan kimse dünyaya karşı kaygılı ve kin dolu bir yaklaşım sergiler ve kendisini dünyanın içinde sıkışıp kalmış gibi hisseder. Tâhâ suresi 124. ayeti: “Kim de beni anmaktan yüz çevirirse mutlaka sıkıntılı bir hayatı olacaktır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.”
Aynı halde Allah’a iman gelecek için umut verir. Müminlerin mantığına göre dünya onların çabalarına kayıtsız kalmaz, hak, adalet ve iyilik yolunda çabalayanları destekler. Muhammed suresi 7. ayeti: “Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.”
Tevbe suresi 120. ayeti: “... Allah iyilerin emeğini asla boşa çıkarmaz.”
İmanın asıl faydası kalpte huzur ve sakinlik sağlaması ve stresi ortadan kaldırmasıdır. Strese yol açan temel faktör, yapılan iyiliğin bir faydası olup olmayacağı, dürüstlüğün karşılığını alıp alamayacağı, yaptığı tüm çabaların ve görevlerin sonucunun hayırlı olup olmayacağı endişesidir. İnsanın dünyaya karşı görevini açıklığa kavuşturan imanı olup çabalarının iyi bir şekilde sonuçlanacağına dair güven verir.
Kur’an-ı Kerim Bakara suresi 277. ayetinde bu konuya işaret eder: “Şüphe yok ki iman edip dünya ve âhiret için yararlı şeyler yapanlar, namaz kılanlar ve zekât verenlerin rableri katında ecirleri vardır; onlara ne korku vardır ne de üzüleceklerdir.”