Avustralyalı Müslümanın İmam Ali (as) Türbesini ziyaret hikayesi
Avustralyalı Müslüman Alexander Kerl,Necef’teki İmam Ali (as) Türbesine geldiği zaman dünyanın geri kalanından farklı bir dünyayla karşılaşır. Kendisine Erbain ziyaretinin nasib olması ve bu manevi yolculuğun hikayesini şöyle anlatır:
İmam Ali (as) türbesini ziyaret ettiğim zaman bambaşka bir dünyayla karşılaştım. Türbede başıma bir olay geldi. İmam Ali ‘nin zarihine dokunmak istedim ancak dokunamadım. Bir kardeşim bana zarihe neden dokunmadığımı sordu. Ona buradaki herkesin ona dokunmak istediğini söyledim. Daha sonra zarihe dokunduğumda kendimi boşlukta hissettim.
Dünyada en güçlü adamın zarihine dokunuyordum.
Bu benim Irak’a ikinci yıl gelişim. Size Hz Ebul Fazl Abbas Türbesinden bahsetmek istiyorum.
Hazreti Ebul Fazl Abbas’ın şehadet hikâyesinden çok etkilendim. Bu türbeye gittiğimde çok duygulandım ve ağlamaya başladım. Eli kesilen ve mızrakla hedef alınan Muhammed ve ailesi için canını feda eden, İmam Hüseyin ve çocuklarına su getirmek için canını feda eden bir adamın önündeydim. Hazreti Ebul Fazl Abbas’ın türbesinin yanında olmak inanılmazdı.
İmam Hüseyin (as) Türbesi’nde insan bambaşka duygulara kapılıyor. Gam ve hüzün seli içinde ağlamaya başladım. Herkes türbeyi ziyaret etmek için su gibi akıyordu. Ahenkle hareket eden insan seli çok büyüktü ve ziyaretçiler arasında kayboldum.
İmam Hüseyin’in Erbain merasiminin manevi atmosferi diğer zamanlardan farklı. Dünyanın her ülkesinden insanların İmam Ali’yi, Hz Hüseyin (as) ve Ebul Fazl Abbas’ı ziyarete geldiğini, Ehl-i Beyt’e (as) olan sevgilerini görüyoruz.
Herkes beni Alexander olarak tanıyor. Ailem bana hep bu isimle sesleniyor. İmam Ali zarihine dokunduğumda artık Alexander olmak istemediğimi bana Ali denilmesini istediğimi düşündüm.
4232297
