El-Cezire net internet sitesinde yayınlanan bu raporun tercümesi şöyle:
Endülüs, kültürel birlikteliğin ve zengin bir medeniyetin sembolü olarak kabul görmüş o altın çağda çeşitli bilim ve sanatların yeşerdiği bir yerdir.
Madrid İslam Kültür Enstitüsü, 40 yıl önce kurulmuş, siyasi ve dini olmayan bir kurumdur. Fas kökenli İspanyol bilim adamı Şerif Abdurrahman Cah ve bir grup ünlü İspanyol araştırmacının çabalarıyla büyüdü ve gelişti.
Bu kurumu kurma fikri, Endülüs’ün geçmişini yeniden canlandırmak ve başına gelen olayları ortaya çıkarmak amacıyla, Franco döneminden sonra İspanya’da yaşanan siyasi geçiş anında ortaya çıktı.
İspanyol okullarında bu ülkede son 8 yüzyılda yaşanan tarihi olaylardan sadece iki sayfa bahsediliyor.
Endülüs ve İspanya’daki İslam mirası sadece antik eserlerle sınırlı olmayıp, bu İslami miras İspanya’nın her yerinde görülebilmektedir. Bu nedenle bu kurum, İslam mirasını himayet etmek ve yayınlamak için çeşitli sergilere ve kültürel faaliyetlere katılarak bu mirası halk arasında yaymaktadır.
Madrid’deki İslam Araştırmaları Merkezi, bu şehrin Avrupa’nın Müslümanlar tarafından kurulan tek başkenti olduğunu hatırlatmak ve İslam tarihi ile tanıştırmak için çalışıyor.
Bu merkez araştırmacılara yardımcı olmak amacıyla kurulmuş olup Madrid İslam tarihi konusunda rehberli turlar planlanmıştır. Burada sadece Mayrit şehrinin kurulduğu 9. ve 11. yüzyıllar incelenmemektedir. Çünkü aradan 5 yüzyıl geçmesine rağmen bu şehrin birçok yerinde o döneme ait kalıntılar mevcuttur.
Madrid İslam Kültür Enstitüsü, Madrid şehrinin İslami haritasını içeren, İngilizce ve Arapçaya çevrilmiş bir web sitesi de oluşturmuştur. Ayrıca enstitüde tüm İslami ilkeleri önemli bir ansiklopedide toplayan, İslami ilkelerin dijital listesini içeren “Endülüs” adlı yeni bir proje üzerinde çalışılmakta.
Bunun yanısıra bu kurum Akdeniz ve Ortadoğu’nun doğal ve kültürel manzaraları alanında “MED O MED” adında bir kurum kurmuş olup iklim değişikliği ve çevre sorunlarına yönelik kuruLuşlarla birlikte çalışmaktadır.
Bu doğrultuda İslam ülkelerinde pek fazla bulunmayan botanik bahçelerinin yanı sıra nadir bitkilerin yer aldığı “Endülüs Bahçesi” kurulmuştur.
Enstitünün diğer faaliyetleri arasında Filistin’deki Kudüs Enstitüsü ile işbirliği ve Katar’daki Doha Kur’an Parkı ile işbirliği ve İslam dünyasının mevcut sorunları hakkında insanları bilinçlendirmek amacıyla sergiler düzenlemek yer alıyor.
İslamofobi Avrupa’da çok ciddi bir sorun olarak görülüyor. Bu enstitü çalışmalarını Arap ülkelerinde sunmuştur. Ama İslami kuruluşlara yardım etmek yasaktır. Bu enstitü bir kültür enstitüsü ve İspanya Kültür Bakanlığı’na kayıtlı olmasına rağmen Avrupalılar bu tür faaliyetlerden hâlâ çok korkuyor.
Enstitü yetkilileri İslamofobi ile mücadelenin bilgilendirme dışında mümkün olmayacağını anlamıştır. Çünkü siyasi hareketler İslamofobi terimini siyasi anlamda kullanıyor. Aynı halde Siyonistler İslamofobi terimini de eylemlerini meşrulaştırmak için bir araç olarak kullanıyorlar.
Bu konuda bu kurumda “Tersine İslamofobi” başlıklı bir proje başlatıldı. Proje kapsamında karşı tarafın gerekçesi doğrudan reddedilmiyor, tam tersi argüman sunuluyor ve gerçeklikler farklı bir bakış açısıyla gösteriliyor.
Madrid şehrinin en eski eser Arap Duvarı veya ‘İslam Duvarı’ olarak adlandırılan duvardır. Şehirde çok fazla mimari eser bulunmamaktadır. Kral II. Philip zamanında Madrid’i tamamen yıkarak ülkesinin başkenti yapmaya karar verdi ve hemen hemen her şeyi yok etti ve böylece bu Hıristiyan imparatorluğuyla ilgili olmayan tüm bilgileri yok etti haçlı seferleri de başlamış oldu.
Bu enstitü, 5 yıl önce Madrid’de İslami eserlerin geliştirilmesi için yeni bir plan başlatmış ve bu doğrultuda, yıkılan İslam mimarisinin yeniden canlandırılması amacıyla bu alanda turizm gezileri ve görüşmeler gerçekleştirmiştir.
4243711