Mescid-i Aksa’nın batısında yer alan Musa namazgahının ortasında bulunan Musa Kubbesi, 1250 yılında Eyyubiler döneminde inşa edildi.
O yıllarda büyük alimlerin ibadetlerini yerine getirmeleri amacıyla bir mekan tahsis etmek istiyorlar ve bu mekan bu amaçla inşa ediliyor.
Kudüs’ün ikinci kurtarıcısı olarak bilinen Sultan Salahaddin Eyyubi, 1229 yılında Yafa Antlaşması ile babasının Haçlılara bıraktığı şehri onlardan geri almıştır.
Bazı tarihi kaynaklara göre bu kubbenin ismi Hz. Musa’ya nisbet ediliyor. Diğer bir rivayete göre ise bu kubbenin bulunduğu alanda ikamet etmiş büyük bir sufi şeyhin adına dayandırılıyor.
Başka bir rivayette ise son padişahı Necmeddin Eyyub’un bu kubbeye Hz Musa adını verdiği yönündedir.
Aynı zamanda yapının yanında bulunan hurma ağacı dolayısıyla “Ağaç Kubbesi' de deniliyor.
Musa Kubbesi kare şeklinde 7 x 7 metrekarelik kare bir odadan oluşmaktadır. Üstünde, kare mekan ile dairesel kubbeyi birbirine bağlayan sekizgen kaide üzerinde dairesel bir kubbe bulunmaktadır.
Güney duvarında 6 pencere ve bir mihrap bulunmaktadır. Giriş kuzey tarafta olup yapının kuzeyinde de bir mihrap bulunmaktadır.
Memlük döneminin son yıllarında, kadı Mucreddin Hanbeli binayı mahkeme olarak kullanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise Sema törenleri bu mekanda düzenlenmiştir.
Musa Kubbesi 2024 yılında eski kullanımına yani Kur’an eğitim-öğretim merkezi olarak hizmet vermeye başladı.
Musa Kubbesi Filistin’de ilk Darül-Kur’an olarak biliniyor ve şimdiye kadar birçok öğrenci burdan mezun olmuştur.
4248708