IQNA

Uluslararası Engelliler Günü vesilesiyle:

Kur’an-ı Kerim’in engelli haklarına bakış açısı

11:58 - December 03, 2024
Haber kodu: 3486235
IQNA - Rabbimiz, insanı yeryüzünün halifesi, seçilmiş, mükerrem bir varlık, mahlûkatın en gözdesi olarak yaratmıştır.

Kur’an-ı Kerim yetimlere, fakirlere ve muhtaçlara nasıl önem veriyorsa görme, işitme, bedensel engelli  ve hastalara da özel önem vermektedir.

Engelli olmak, insanı aşan sebeplerden kaynaklanabildiği gibi kişilerin kendi eylemlerinden veya başkalarının fiillerinden ya da doğal afetlerden de kaynaklanabilmektedir. Hal böyle olunca aslında herkes her an engelli olma tehlikesiyle yüz yüzedir. İhmaller, tedbirsizlikler, hastalıklar, iş ya da trafik kazaları ve doğal afetler böyle bir sonucu doğurabilmektedir. Sebebi ne olursa olsun engelli olmak, dünya hayatının kaçınılmaz gerçekleri arasında yer almaktadır. Öyleyse yapılacak olan şey, “Altın ateşte, insan mihnette (sıkıntı ve zorluk anında) belli olur.” sözünün de ifade ettiği gibi bununla başa çıkabilmek ve o durumu insanca yönetebilmektir.

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Engelliler Günü (International Day of Persons with Disabilities -IDPD), her yıl 3 Aralık'ta kutlanmaktadır. İlk olarak 1992 yılında BM Genel Kurulu tarafından ilan edilen gün, engelli bireylerin sorunlarının anlaşılmasını teşvik etmeyi ve engelli kişilerin onuru, hakları ve refahı için harekete geçirmeyi amaçlıyor.

Kur’an-ı Kerim’in Nûr suresi 61. ayetinde  şöyle buyruluyor: “Gözleri görmeyen için bir sakınca yoktur, topal için bir sakınca yoktur, hasta için de bir sakınca yoktur. Sizin için de kendi evlerinizden, babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, anahtarı elinizde bulunan evlerden ve arkadaşınızdan yiyip içmenizde bir sakınca yoktur. Birlikte veya ayrı ayrı yemenizde sizin için bir günah yoktur. Evlere girdiğinizde, Allah katından mübarek ve güzel bir selâmlama ile kendinize birbirinize selâm verin. Düşünesiniz diye Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor.”

Bedensel engellilerin haklarını kaybetmesi toplumsal bir sorun olup tüm ilerlemelere rağmen insan toplum yapısının gördüğü en karmaşık sorunlardan biridir.

BM bedensel engellilerin toplumda var olmasının düşük olması nedeniyle bu gibi özel ihtiyaçları olan kişilerin haklarını koruyacak kanunlar uygulamak amacıyla kanunlarla onların fiziksel veya zihinsel olarak haklarını garanti altına alır.

Engellilerin toplumun gerçek bir parçası olarak kabul edilmesi için yasa ve yönetmelikler faydalı olsa da, daha faydalı olan toplumların kültürel farkındalığının değişmesidir. İslam  dini toplumu, fiziksel zayıflıkları olan insanlarla ilgilenmeye teşvik eder ve onları toplumdan dışlamaz.

Kur’an nasıl yetim, fakir ve ihtiyaç sahiplerine değer veriyorsa görme, işitme ve bedensel engellilere de Allah’ın şefkat ve merhametinden dolayı özel önem ve değer vermektedir. Bu sebeple Kur’an ayetleri toplum yapısının güçlendirilmesine yönelik stratejik yönlendirmeler sunmaktadır.

Kur’an’nın nazil olduğu dönemin toplumsal kültürü özel ihtiyaçları olan insanlara yönelik düşük düzeyde bir bakış açısına sahipti ve bu nedenle Kur’an ayetleri, toplumsal kültürü bu seviyeye yükseltmek istiyordu.

Bazı insanlar Kur’an ayetlerinin yemek sofralarını kullanarak bu sınıf sorununu çözmüş olmasına şaşırabilirler. Günümüzde özel ihtiyaçları olan insanların ayrımcılığa maruz kalması çağın diğer sorunlarından kaynaklanan çağdaş kültürden kaynaklanmaktadır.

Burada gıda ve yemek konusuna değinmek sadece bir örnek olarak verilmiş olup, ayette toplumun tüm sınıfları arasında eşitliğe ve özel ihtiyaçları olan kişilerin tüm hak ve görevlere katılımına dayalı bir toplumsal değer tesis etmiştir.

İslam’ın aileye gösterdiği ilgi toplumun ilk temel taşı olmuştur. Ayet, toplum fertlerinin birliğinden söz etmektedir.

Kur’an-ı Kerim’in engelli haklarına bakış açısı

Günümüzde gıda ve yiyecek meselesi gerçek bir kriz olmayabilir, dolayısıyla günümüz şartlarında yaşayan biri, bedensel engellilerin doyurulmasıyla ilgili bu ayeti duyduğunda asıl manasını anlayamaz. Ama kendisine Birleşmiş Milletler’in engellilerin, körlerin ve özel ihtiyaçları olan kişilerin daha iyi yaşaması için yasalar çıkardığını söylersek bu organizasyonu teşvik edecektir.

Tüm insanlar eğer Kur’an ayetlerine göre amel etseydi şartlar daha iyiye doğru değişirdi.

Kur’an-ı Kerim’in toplumun her kesimine öğretilmesi önemli olmasına rağmen özel gereksinimli çocukların bu alanda çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalması, onların eğitiminde yenilikçi ve uzmanlaşmış bir yöntemin düşünülmesini gerektirmektedir.

Bu zorlukların bazıları şunlardır: Konsantrasyon ve dikkat eksikliği, dil problemleri, duyusal sorunlar, bireysel farklılıklar..vb

Özel ihtiyaçları olan çocuklara Kur’an öğretmek, bu çocukların sorunlarının ve ihtiyaçlarının derinlemesine anlaşılmasını gerektirir ve bu, eğitim kurumlarının, ailelerin ve toplumun ortak sorumluluğudur.

4251837

Etiketler: islam ، engelli ، kuran
captcha