Dünya, Trump’ın Filistinlileri yerinden etme ve Gazze’yi tatil beldesine dönüştürme planını reddediyor.
Gazze Evkaf Bakanlığının yayınladığı raporda, Siyonist rejimin Gazze savaşındaki saldırılarında camilerin yüzde 60’ının hasar gördüğü belirtildi.
Ayrıca işgalcilerin bu mukaddes mekanların yıkıntıları üzerinde saygısızlık yaptıkları not edildi.
İşgalci rejimin roket ve bombaları 604 camiyi tamamen, 200’den fazla camiyi ise kısmen tahrip etti.
Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’nin turistik bölge haline gelmesi için Gazze halkının bu bölgeyi terk etmesi gerektiğini açıklamıştı. Guardian gazetesi Race Şehade’nin kaleme aldığı makaleyi yayınladı:
Gazze halkının yaşadığı evleri ve orada biriktirdikleri hatıraları kurtarmak için çok geç olabilir ama evlerin akıl almaz yıkımına rağmen aklım miladi 7 yüzyılda inşa edilen ve Gazze Ulu Cami olarak da bilinen Büyük Ömer Camii gibi Gazze’nin kültürel mirasının yok edilmesine odaklanmış durumda.
İsrail saldırıları sonucunda bu caminin minaresi yıkıldı ve binasının bazı kısımları ağır hasar gördü. Ya da dünyanın en eski kiliselerinden biri olan ve İsrail roketleri tarafından yerle bir edilen tarihi St. Porphyrios Rum Ortodoks Kilisesi.
Yeniden inşa çalışmalarına hiç önem verilmemesi, Gazze’deki Filistinlilerin miraslarını korumaya değer bir halk değil, kolaylıkla görmezden gelinebilecek bir grup olduğunun ne kadar kolay kabul edildiğini gösteriyor.
Binyamin Netanyahu’nun son 16 aydır izlediği Gazze Şeridi’ni yok etme politikasının devamı niteliğinde olan açıklama Donald Trump’tan geldi. Gazze halkını başka yerlere yerleştirme planı.
Eski Başkan Joe Biden işgalcileri silah ve mühimmatla desteklerken, şimdi Trump Gazze halkına etnik temizlik yapılmasını önererek bu rejimi destekliyor.
Filistinliler ülkeleri olmayan vatansız bir halk haline geliyor. Vatanı olmayan, hiçbir ülkeye ait olmayan, hiçbir hatırası ve bağlılığı olmayan insanlar.
Trump’ın Gazze’yi turizm bölgesine dönüştürmeyi planladığı bir dönemde, Gazze’de işlenen tüm suçların unutulması ve cezasız bırakılması korkunç ve çok acı vericidir. Aynı zamanda endişe verici çünkü dünyanın en güçlü ülkelerinden birinin lideri etnik temizliği bu kadar basit ve net bir şekilde teklif ediyor.
Filistinli mültecilerin komşu ülkelere gönderilmesi fikri yeni değil. David Ben-Gurion 1948’de mültecilerin bir veya iki kuşak içinde unutulacağını öngörmüştü.
Trump’ın teklifinin hayat geçirilmesi mümkün olmasada İsrail Gazze Şeridi’nin sınırlarını kontrol ettiği sürece yeniden inşa için herhangi bir mali yardımı fiilen durdurabilir. Bu da Filistinlilerin dayanılmaz koşullar altında yaşamasına neden olur.
Analist son olarak şu ifadelere yer verdi: Büyük Ömer Camii ve St. Porphyrios Rum Ortodoks Kilisesinin yeniden inşasına yönelik uluslararası çaba, Trump’ın Gazze’deki Filistinlilerin kaderini bir emlak projesine dönüştürme girişimini dünyanın reddettiğini gösteriyor.
Gazze’yi bir sahil beldesine dönüştürmekten daha insani bir yaklaşım olan bu iki Dünya Mirası eserinin sabırla restorasyonu, harap olmuş bu bölgenin yeniden inşasının başlangıcı olarak görülüyor.
4264967