Şevval ayının 8. günü yani 7 Nisan Baki Kabristan’ının Suudi hükümetinin Vahhabileri tarafından tahrip edilmesinin yıldönümüdür.
Bu mezarlığın tahribatı çeşitli aşamalarda gerçekleşmişse de 6 Ağustos 1295 yılında, İbn Suud’un hükümdarlığı ve Medine şehrinin hakimiyetine girmesinden sonra, bu yer tamamen yıkılmıştır. Türbenin yıkılmasından önce Baki’nin mezarları bir kubbe altında bulunuyordu ve bir türbesi vardı.
Peygamberin tavsiyesi üzerine orada defnolunan ilk Müslüman Peygamberin (s.a.v) ve Emir el Müminin Hz. Ali’nin (a.s) yakın dostlarından olan Osman b. Ma’zun’dur.
Baki mezarlığı, İmam Hasan-ı Mücteba (a.s), İmam Seccad (a.s), İmam Muhammed Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) olmak üzere 4 imamının defnedildiği yer olduğu gibi İmam Ali’nin (a.s) annesi Fatıma binti Eset ve değerli eşi ümmü’l Benin, Hz. Sadık’ın (a.s) oğlu İsmail, Peygamberin eşlerinin büyük çoğunluğu, Peygamberin amcası Abbas ve diğer bazı din büyüklerinin de gömüldüğü değerli bir mekândır.
Baki mezarlığı bütün İslami mezhep ve fırkalarının saygı duyduğu bir mezarlıktır ve günümüzde de Peygamberimizin kabrinin birkaç adım ilerisinde yer almaktadır.
Bu mezarlıkta Osman bin Affan ve Peygamber Efendimiz’in (sav) eşi Ayşe gibi önde gelen Sünni şahsiyetlerin ve büyüklerin de burada gömülü olduğu söylenmektedir.
Peygamber Efendimiz Medine’ye hicretinden ve şehrin genişlemesinden sonra, Müslümanların ölülerinin defnedilebilmesi için bir mezarlığın belirlenmesi zaruret haline geldi. Resulü Ekrem (s.a.v) Medine’nin çeşitli bölgelerini gezdikten sonra Mescid-i Nebevi’nin doğu kısmının yakınındaki, Cebrail kapısı yolu üzerinde bulunan Baki’yi, Müslümanların kabri olarak seçti.
Pek çok hadis-i şerifte de Baki’de defnedilmenin fazileti vurgulanmakta olup yüzyıllar boyunca Müslümanlar, Baki’ye özel ilgi göstermiş, burada gömülü olan büyüklerin mezarları üzerine muhteşem kubbeler ve avlular inşa etmişlerdir.
Peygamberimiz hayattayken Baki’de defnedilen en meşhur kişi, küçük oğlu İbrahim’dir. Pek çok rivayette Hz. Muhammed’in, orada gömülü olanlar için Allah’tan bağışlanma dilemek amacıyla bu mezarlığı düzenli olarak ziyaret ettiği belirtilmiştir.
Bab el Baki: Mescid-i Nebi’nin giriş kapısı
Bab el-Baki, Mescid-i Nebi’nin girişlerinden biri olup, bu caminin doğu duvarında, Bab Cebrail’in yanında, Bak’nin karşısında ve Bab al-Selam’ın önündedir.
Bab el Baki’nin yüksek kaliteli tik ağacından yapılmış iki kapısı vardır. Bu kapı, ikinci Suudi kalkınma planında inşa edilen diğer kapılar gibi, kapı pervazlarına düzenli olarak dağılmış, altın kaplamalı kare bakır parçalara sahiptir. Her bıçağın iç kenarına bir bakır yarım daire yerleştirilmiştir.
İki kanat kapatılarak üzerinde “Muhammed Rasûlullah” yazısının görülebileceği tam bir daire oluşturulur. Kapının iki köşesinde “Allahu Ekber” kelimesi işlenmiştir.
Bab el-Baki, aynı zamanda Medine şehrinin Bab el-Baki’ye doğru açılan birçok girişi olan kapılarından birinin adıdır ve halk arasında Bab el-Baki olarak anılır.
Tarihi kaynaklara göre Medine’de ölen binlerce Müslüman hacı Baki’de defnedilmiştir ve ölülerin defin işlemleri bu mezarlıkta devam etmektedir.
Baki Mezarlığı yıkıldıktan sonra düz bir araziye dönüştürüldü, ancak dört Şii İmam’ın (as) mezarları taşlarla işaretlendi. Şii alimlerin ve İran hükümetinin, Baki’deki İmamların mezarları üzerine bir türbe ve mezarların etrafına bir duvar örme çabaları Suudi hükümetinin ilk onayına rağmen, hiçbir zaman sonuç vermedi.
Baki’nin yıkılmasına karşı protestoların yanı sıra, Şii alimler Vahhabiliğin temellerini ve kutsal mekanların yıkılmasını eleştiren eserler yazdı. Bunlar arasında Seyyid Muhsin Emin’in “Keşf el-İrtibah” ve Muhammed Cevad Balagi’nin “Davat el-Huda” adlı kitapları yer alıyor. Dini görüşlerinden dolayı dini mekanları tahrip eden ilk grubun Vahhabiler olduğu söylenmektedir.
4275031