Malcolm X’in Hac’dan öğrendiği ders

IQNA - Afro-Amerikalı Müslüman bir sivil haklar aktivisti Malcolm X, Mekke’ye yaptığı hac ziyaretinde derin bir değişim geçirerek haccın barışı, insan birliğini öğrettiğini ve herkesi dünya vatandaşı yaptığını keşfetti.

Malcolm X olarak bilinen Malcolm Little, 1925 yılında ABD’nin Nebraska eyaletinde doğan siyahi Amerikalı Müslüman aktivistti.

Babasının ölümü ve annesinin hastaneye kaldırılmasının ardından ergenlik dönemini akrabalarının yanında geçirdi. 1946 yılında hapse girdi. Hapishanede İslam Milleti adlı örgüte katıldı ve Afrikalı atalarının soyadı bilinmediği için Malcolm X adını aldı.

1952’deki şartlı tahliyesinin ardından örgütün en etkili liderlerinden biri haline geldi. 12 yıl boyunca bu örgütün baş yüzü oldu. Malcolm X, 1950’lerden itibaren Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) gözetimine girdi.

Hac farizasını Mekke’de yerine getirdikten sonra ismini “Hacı Malik Eş-Şahbaz” olarak değiştirdi. Afrika kıtasında kısa bir süre seyahat ettikten sonra İslam Milleti’nden açıkça istifa etti ve Müslüman Cami Girişimi (MMI) ile Afro-Amerikan Birliği Örgütü’nü (OAAU) kurdu. 1964 yılında çok sayıda ölüm tehdidi aldı. 21 Şubat 1965’te New York’ta suikasta uğradı.

O tarihten bu yana, mirası ABD'de onun adına özel bir gün düzenlenerek ve çok sayıda cadde ve okula onun adı verilerek kutlanıyor. Adalet ve birlik mesajı tüm dünyada yankı bulmaya devam ediyor.

Maocom X’in üzerinde Haccın etkisi

Malcolm X, 1964 yılında hac görevini yerine getirdi. Bu seyahat onun hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Ondan önce dünyanın siyahlar ve beyazlar arasında bölündüğünü görüyordu, ikisi arasında bir kardeşlik hayal edemiyordu. Ancak hac dönüşü görüşü tamamen değişir.

Hac yolculuğu Malcom X’in yeniden doğmasına vesile oldu onu bambaşka bir insan yaptı. Hac ibadetinden sonra bütün insanlığın evrensel kardeşliğine inandı.

Malcom X’in yıllar sonra kaleme aldığı bir makalede Kabe ziyaretinden sonra düşünce sisteminin değiştiği, bu yolculuk sırasında yaşadığı eşsiz manevi deneyimlerle yeni bir dünya görüşü kazandığı açıkça görülmektedir.

“Hayatımda ilk kez başkalarının ten rengini fark etmiyorum” ifadelerini kullandı. Beyazlar beyaz görünmüyor. Herkes, hangi renkten olursa olsun, birlik içinde secde ediyor”

Malcolm X, bu seyahatten sonra yaptığı toplumsal faaliyetlerde insanların ten rengine vurgu yapmamıştır. Beyazların bile üye olabildiği yeni bir örgüt kurdu. Bazıları bu ideolojik değişimin Malcolm X’e çok sayıda düşman kazandırdığını, hatta suikastının bu yüzden gerçekleştiğini söylüyor.

Malcolm X hac sırasında yaratıcıyla ilişkisini derinleştirmiş Allah’ın  hâkimiyeti altında barış ve evrensel kardeşlik mesajını açıkça öğretmişti. Malcolm X, İslam’ın gerçek anlamını, yani Allah’a samimi teslimiyeti keşfetti ve bundan derin bir iç huzuru, yenilenen bir iman, güven ve fedakarlık ruhu kazandı.

Hac ibadetinin, Allah’ın Yaratıcı ve Efendi olduğunun bilincini derinleştirdiğine inanıyordu. Bu ilişkiyi beslemek için, Hz. Peygamber’in namazlarında yaptığı gibi, Allah’ı zikr edilemsini günlük bir alışkanlık haline getirilmesini teşvik etmiştir. Ona göre ihram, kefeni ve dolayısıyla ölümü çağrıştıran, kalbi arındıran bir tefekkürdür.

Malcolm X, kardeşlik derslerinin etnik veya kabilevi ayrımların ötesinde günlük hayatımıza, özellikle camilerimize yansıtılması gerektiğine inanıyordu. Bu manevi yolculuğun sonunda  Kur’an’ın canlı bir mesaj, bir nur kaynağı olduğunu, kalple okunması gerektiğini, çünkü bütün gerçek manevi yükselişin kalbin açılmasıyla gerçekleştiğini vurguladı.

Malcolm X Hac’ın insanları dünya vatandaşı yapacağına, herkesle barış ve uyum içinde yaşamayı öğreteceğine inanıyordu.

Dünyanın fitnelerle dolu olduğu şu dönemde, hac ibadeti şeytanın tuzaklarına ve vesveselerine karşı uyanık olmamızı hatırlatır. Bunları aşmanın yolu, devamlı zikir, ölümü tefekkür ve Allah’ı anmaktan başka bir yol yoktur.

4282011