Bodyandsoul sitesinin haberine göre, tesettürlü sporcu, Yasmin El Dubi, okul kampından bu yana koşuya tutkuyla bağlı olup tüm zorlukların üstesinden azimle gelerek irade gücüyle her şeyin mümkün olabileceğini kanıtladı. İlk başlarda 20 metreyi bile nefes nefese kalmadan koşamadığını söyleyen Yasmin daha sonra kademeli olarak artırarak 10 kilometreye kadar çıktığını ifade etti.
Diğer Müslümanları da eleştiri korkusu olmadan koşmaya teşvik etmek için Sidney’in ilk Müslümanlara özel koşu kulübünü kurdu.
Yasmin’in koşuya olan tutkusu onu atletizm dersi almaya ve CrossFit’e yönlendirdi Koşuya öncelik vererek kondisyonunu güçlendirdi. Maraton koşmaya karar verdi. Kendine uygun bir kulüp aradı ancak tek örtülü kadın olduğu için kendini kısa sürede yalnız hissetti.
Genç sporcu tüm bu faktörleri göz önünde bulundurarak kendi koşu kulübünü kurma fikrinin geliştiğini söyledi.
Yasmin, eleştirmenlerin aksine amacının dışlamak değil, Müslüman kadınların görüldüklerini ve anlaşıldıklarını hissedebilecekleri bir ortam sağlamak olduğunu belirterek kulübün gayrimüslimlere kapalı olmadığını sadece başörtüsüyle koşmanın normalleştirildiği bir alan sağladığını kaydetti.
Ocak ayında faaliyete geçen Sydney Müslüman Koşu Kulübü, insanları bir araya getiren kapsayıcı bir mekan haline geldi. Böylece Yasmin sayesinde artık birçok Müsşüman hayallerinin peşinde koşabiliyor.
Yasmin için Müslüman spor klübü kurmak, sporun çok ötesinde kendisi için bir dönüm noktasıydı. Sadece kurulan dostluklar için değil, aynı zamanda güvenli bir alanda bulunan yeni ve taze bir nefes gibiydi.
“Beş yıl önce koşu konusu çok popüler değildi ve koşmanın ilginç bir olgu olduğunu fark edecek kadar sosyal medyaya erişimimiz yoktu.” diyor.
Koşmayı teşvik etmenin ne kadar harika bir şey olabileceğini göstermek için yolculuğunu paylaşıyor. Kadın olmak, örtülü olmanın yanı sıra sürekli yargılanmak anlamına geliyor. Yasmin, cinsiyet, inanç veya dış görünüşe ilişkin bakışların, önyargıların veya tepkilerin göz ardı edilemeyeceğini belirterek “Sokakta yürürken bile bazen bulunduğunuz mahallelere, bölgelere ve etrafınızdaki insanlara dikkat etmeniz gerekir.” diyor.
Müslüman atlet atletizmi çeşitlendirmek ve farklı etnik kökenlerden ve dinlerden insanların spora katılımını sağlamak istediklerini belirtiyor.
Bunu başardığına inanan Yasmin kulübün hızla büyüdüğünü ve bir aydan kısa bir sürede binlerce takipçiye ulaştığını söylüyor.
Yasmin farklı ihtiyaçları karşılayabildiklerini de ifade etti. Bu doğrultuda birkaç zaman dilimi belirleyerek, ailelerindeki erkeklerle birlikte gelen kadınlar için, okul sonrası meşgul anneler için ve Bankstown’daki Batı Sidney topluluğuna özel, hem erkeklere hem de kadınlara yönelik bir koşu programları olduğunu dile getirdi.
Geçen sporcu ailesinin ve Müslüman toplumunun desteği olmadan kulübünün devamının münkün olmadığını belirtti.
Takım arkadaşı Nina’nın yardımı ve ailesinin sürekli teşvikiyle Yasmin, herkesin değerlerine saygılı, erişilebilir ve kapsayıcı bir spor alanı inşa ettiğine inanıyor.
4283205