Malezya İslam Örgütleri Danışma Konseyi (MAPIM) Strateji ve Finans Başkan Yardımcısı Dr. Zuhri Yahya, Tahran’da düzenlenen 39. Uluslararası İslam Birliği Konferansı’nda, IQNA’ya verdiği ropörtajda 12 günlük savaş sırasında İran'ın gösterdiği direnişin birçok Müslüman ülkede hayranlık ve umut uyandırdığını belirtti.
Ayrıca, çağdaş zorluklar karşısında İslami birliğin, Filistin ile aktif dayanışmanın ve Kur’an öğretilerine dönüşün önemine değindi.
“Aslında İslam ümmeti olarak yapmamız gereken şey birlikte çalışmaktır” diyen MAPİM Başkan Yardımcısı ortak bir zeminde buluşmanın İslam ümmeti içindeki ayrılıkları giderebileceğini dile getirdi.
Birliğin temeli ve en önemli noktasının Kelime i Şahadet yani “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.” olduğunu belirten Zuhri Yahya, farklı mezheplerden âlimlerin bir araya gelerek aralarındaki güveni ve anlayışı güçlendirebileceğini ve bu tür toplantıların Müslüman milletlerin birbirine yakınlaşmasına büyük ölçüde yardımcı olabileceğini kaydetti.
Malezya halkının Gazze soykırımına verdiği yanıtla ilgili olarak Zuhri, ülkesinin uzun süredir devam eden insani yardım çalışmalarına değindi. Filistinliler için gıda yardımı, kışlık giysi ve geçici okullar sağladıklarını söyledi. “Şu anda İspanya, Tunus, İtalya ve Sicilya limanlarından kalkan 20 gemiden oluşan Uluslararası Gazze insani yardım filosunda 45 Malezyalı bulunuyor.” dedi.
Malezyalıların Kuala Lumpur’daki BM ofisinin önünde haftalık gösteriler düzenlediğini de belirten Zuhri, İslam ümmetinin Mescid-i Aksa’yı savunması gerektiğini ve Ümmetin, Mescid-i Aksa olmadan tamamlanmış sayılmayacağını ifade etti.
Peygamber Efendimiz’in (sav) sözünden alıntı yapan aktivist, “Vücudun bir uzvu yaralanırsa, tüm vücut acı çeker. Bu nedenle, Gazze’deki babaların, annelerin ve çocukların acısını hissetmemiz gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.
İran’nın savunma gücünün Müslüman ülkeler üzerindeki etkisi
Zuhri Yahya İran’nın gücünün algılanmasında 12 günlük savaşın belirleyici bir rol oynadığını belirterek gösterilen gücün “şaşırtıcı ve ilham verici” olduğunu söyledi. Ayrıca İran’ın bu eyleminin saldırgan bir tavır olmaktan çok uzak olduğunu ve işgalci bir rejime karşı bir meşru müdafaa mantığının parçası olduğunu dile getirdi.
Batı’nın kültürel staratejilerine karşı Kur’an-ı Kerim öğretileri ve Hz Peygamber’in sünnetini rehber olarak edinmek gerektiğini belirten Yahya, sorunun hem Batı’nın baskılarından hem de içerideki zayıflıklardan kaynaklandığını söyledi.
Müslümanları Kur’an’dan uzaklaştırma çabalarının endişe verici olmaya devam ettiğini belirten Zuhri Yahya, Anglo-Saksonlar’ın, Kur’an’ı ümmetten uzaklaştırmak için her zaman bir gündem oluşturduklarını çünkü Kur’an hayatta Müslümanlara güç verdiğini kaydetti.
Ancak bazen sorunların içsel olduğunu ve Kur’an’a daha yakın olmamız gerektiğini dile getiren Zuhri, gençlere rehperlik etmede alimlerin daha güçlü olması ve gençlerle onların dilinden ve onların anlayabileceği seviyede konuşmaları gerektiğini söyledi.
Ayrıca Yahya Zuhri, Batı yaşam tarzı ve kültürünün birçok İslam ülkesine nüfuz ettiğini ve Müslümanların düşüncelerini etkilediğini belirterek bununla mücadele etmek için Kur’an öğretilerine ve Peygamber Efendimiz’in sünnetine sımsıkı sarılmak gerektiğini kaydetti.
4305479