İslam Radyo ve Televizyon Birliği Halkla İlişkiler Bürosu’nun haberine göre, Zehra Hüseyni Mehrabadi’nin “Sönmeyen Ateş” kitabı Türk okuyucular tarafından büyük ilgi görmüş olup “servikal omurilik amputasyonu” gazisi (sonrasında şehid olan) Hüseyin Duhançi’nin ve ona yeni hayatının her aşamasında eşlik etmeye çalışan ailesinin acılarla dolu inişli çıkışlı yaşamının öyküsünden bahsediliyor.
Kitapta İranlı bir annenin çektiği acıları, sabrı ve direncini samimi ve akıcı bir anlatımla insani bir portre halinde sunulmuş.
Bu kitap, aynı zamanda fedakarlık ve şehitlik kavramlarını ele almasının yanı sıra, anne sevgisinin sınırları nasıl aşabileceğini ve direnişin ve insanlığın evrensel diline nasıl dönüşebileceğini gösteriyor.
Kitap Önsöz yayancılık tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Bu kitabın çevirisinin Türkiye’de yayınlanmasıyla birlikte, fedakarlık ve direniş edebiyatına odaklanan benzer çalışmaların uluslararsı kitleler tarafından daha fazla ilgi görmesi bekleniyor.
Kitaptan alıntı: Yoğun bakıma yatışının onuncu ziyaret günü kendisini ziyarete gittiğimizde aynı hemşire öne çıkıp şöyle dedi: ‘ Duhançi hanım bugün içeri girip oğlunuzu yakından görebilirsiniz.’ Hayretle açılmış gözlerimde ne gördü bilmiyorum ama şöyle devam etti: ’ Bu bir istisna. Bugüne, size ve ailenize özel.’ Hepimiz mavi tulumları ve özel ayakkabılarımızı giyip bonelerimizi takarak birer birer içeri girdik. On gün sonra onu görmeye hasrettim ve sözlerimi ona söylemek istiyordum. Ama ağzımı açmadan bakışım onun gözlerine düştü. Tüpler hortumlar konuşmasını engelliyordu. Ama gözler söylenmemiş tüm kelimeleri söylüyordu. Bakışları gittiğimizi görünce ne kadar üzüldüğünü haykırıyordu. Kaşlarını çatıyordu : ‘Diğer hastaların canı yok mu? Diğer hastalar birinin yanına gelmesini ve sohbet etmeyi istemezler mi? ‘ Dedim ki: ‘Oğlum hemşireler kendileri gelmemize izin verdi. Gözleriyle diyordu ki: ‘ Onların da kimseleri var. Şimdi diyorlar ki ne olmuş bu bizden daha mı kıymetli? Siz benim yanımda otursanız etrafım kalabalık olsa onların yanında kimse olmasa olur mu böyle? Mutsuz olduğunu ve acı çektiğini gördüm bu yüzden hızla dışarı çıktım...
4310047