Siyonist rejim Kudüs’te İslam karşıtı politikalarını artırdı
El Cezire.net’in haberine göre, tüm bu kısıtlama ve engellemeler Filistinlilerin dini ve kültürel sembollerini kentten silmeye yönelik daha geniş kapsamlı bir stratejinin parçası.
Beyt Hanina’daki El-Hicre Camii’nde yakın zamanda yaşanan bir olay bu eğilimi gözler önüne seriyor. İsrailli bir subay, kimlik belgelerini istemek için genç bir adamın namazını yarıda kesmiş ve ardından çok yüksek sesle ezan okuduğu iddiasıyla müezzine 5.000 şekel para cezası vermişti. Bu olay yetkililerin, ezanı susturmak için hoparlörleri düzenli olarak kapattığı El-Aksa’daki camilere yönelik bir dizi saldırının hemen ardından geldi.
2011 yılından bu yana birçok İsrail partisinin camilerin, özellikle de ezan sesinin kısılması için Knesset’e yasa tasarıları sundular; bunlardan ilki Müezzin Yasası adını taşıyordu.
Bu, 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasından bu yana ezan okumada bir değişiklik dayatma girişimiydi. Yasa, ibadethanelerde hoparlör kullanımını yasakladı, ancak öncelikli olarak Müslüman camilerini hedef aldı.
Camilere yönelik saldırılar 2016 yılında arttı. Özellikle birçok yerleşimci, ezan sesinin özellikle sabahın erken saatlerinde çocuklarına korku yaşattığını iddia ederek, camilerde ezan sesinin rahatsız edici olduğunu ileri sürmüştü.
Aynı yıl 13 Kasım’da Filistin’deki yerleşim yerlerinin yakınlarındaki bölgelerde hoparlörlerden ezan okunmasını yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı. Yasa tasarısı, yasalaşmadan önce üç oturumda görüşülüp onaylanmak üzere Knesset’e sunuldu.
Knesset, 8 Mart 2017’de yasa tasarısını ilk oturumunda 55’e karşı 48 oyla kabul etti. Tasarı, 23:00 ile 07:00 saatleri arasında hoparlör kullanımını yasaklayacak ve ihlal edenlere para cezası verecekti. Ancak, çok sayıda itiraz ve endişe nedeniyle tasarı komisyonda bekletildi ve ikinci veya üçüncü oturuma sunulmadı.
Ezan yayını sırasında hoparlör kullanımını yasaklayan yasa tasarısı henüz yasalaşmadı, ancak bazı partiler, yasanın Gürültü Önleme Yasası’nı ihlal ettiğini iddia ederek Kudüs’te ezan yayınını engellemeye devam ediyor.
Belediye, 2023 yılında Kudüs camilerinin ses sistemlerini dijital sistemlerle değiştirerek ezan yayınını standart hale getirmek için 241.000 dolarlık bir bütçe ayırdı. Uzaktan kumanda ise bir mahalle yetkilisine teslim edildi.
Ancak yerleşimcilerin şikayetleri durmadı. 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik son savaşın başlamasından bu yana, taciz sadece ezanla sınırlı kalmadı. Kudüs’ün dört bir yanındaki camilerin vaiz ve imamları da vaazlarında Gazze hakkında konuştukları veya dua ettikleri için tacize uğradı.
Mescid-i Aksa’da işgal güçleri vaizlere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Polis, vaazlarında veya dualarında Gazze ve halkından bahsettikleri için birkaç kişiyi saatlerce gözaltına aldı ve ardından kutsal mekana girmelerine yasak getirdi.
Kudüs meseleleri konusunda uzmanlaşmış avukat Halid Zabarka, yaptığı açıklamada, ezanın dini ve ulusal kimliğin bir parçası olarak kabul edildiğini ve İsrail yetkililerinin ülkenin orijinal kimliğini hatırlatan her şeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi.
Polisin camilere ve imamlarına yönelik tavrı, yeni bir gündem dayatıyor ve işgalden önceki statükoyu değiştiriyor. İsrail’in İslami dini kimlikle çelişen politikalar uyguladığını ve İsrail devletinin himayesindeki grupların öncülüğünde bir din savaşı yürüttüğünü gösteriyor.
Zabarka, İsrail polisinin müezzinlere uyguladığı para cezalarıyla ilgili olarak bu tacizlerin yasa dışı olduğunu vurguladı.
Uzman avukat “Hiçbir bahaneyle bir genç, kimlik kartını kontrol etmek için namazını terk etmeye zorlanmamalıdır.” diyerek Müslümanların duygularına yönelik bu apaçık hakaretin Siyonistler için ağır sonuçları olacağını da sözlerine ekledi.
4312294
