IQNA

Amerikalı araştırmacının IQNA ile ropörtajı:

Hz Fatıma inananlar için inanç, ahlaki cesaret ve sabrın örneğidir

8:42 - December 13, 2025
Haber kodu: 3489797
IQNA - Kuzey Karolina Üniversitesi’nde din bilimleri konusunda akademisyen Alyssa Gabbay’a göre, Hz. Fatıma (as) adalet arayışında ve ailenin kimliğini savunmada gösterdiği cesaretin yanı sıra maneviyatın da büyük bir örneğiydi.

Son birkaç on yılda Batılı akademisyenler Hz. Fatıma’nın (as) kişiliği ve hayatının çeşitli yönleri hakkında değerli eserler yazmıştır.

Bu alanda kitap yazan araştırmacılardan biri de, Kuzey Carolina Greensboro Üniversitesi’nde doçent olan Alyssa Gabbay’dır.

“Orta Çağ ve Erken Modern İslam’da Cinsiyet ve Veraset: İki Taraflı Soy ve Fatıma’nın Mirası” adlı kitabında, Hz. Fatıma’nın İslam düşüncesindeki kilit konumunu inceliyor.

Kitap, geniş bir coğrafya ve kronoloji yelpazesini kapsayan, ataerkil anlatılara alternatif bakış açıları sunan ve insanların aile yapılarını ve soy ağacını nasıl anladıklarına odaklanarak yeni bir çığır açan bir eserdir....

Ayrıca kitap akademik bir geleneğe dayanarak İslam ve cinsiyetle ilgili tek taraflı ve klişeleşmiş algıları ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.

IQNA, Hz. Fatıma’nın (as) doğum yıldönümü vesilesiyle bu Amerikalı araştırmacıyla bir röportaj gerçekleştirdi. Ropörtaj metni şöyle:

IQNA – Tüm mezheb ve fırkalar Hz Fatıma’yı Peygamberin sevgili kızı ve iman, tevazu ve güç timsali olarak görür.  Erken dönem İslami kaynaklar üzerindeki çalışmalarınızdan yola çıkarak, hayatının veya kişiliğinin hangi yönleri sizin en çok dikkatinizi çekiyor?

--Hz. Fatıma’nın hayatı ve şahsiyetinin pek çok etkileyici yönü olmakla birlikte sadece birkaçını seçmek oldukça zor. Babasına olan bağlılığı ve özverisi kesinlikle önemli. Hz Peygamber’in en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda ona sürekli destek olmuş gibi görünüyor.

Ayrıca ondan yayıldığı söylenen Muhammedi nur da beni çok etkiliyor. Bu, onun da Peygamber gibi ilahi nur aldığının bir işaretidir; bu nur çoğu durumda bilgi ve anlayışı temsil eder.

Müslüman topluluğuna verdiği ve ümmetin yönünü şiddetle eleştirdiği, Fedek’in mülkiyeti meselesini gündeme getirdiği vaazı da, tartışmalı bir konu olmasına rağmen, manevi otoritesinin çok etkileyici bir göstergesidir.

Son olarak, Fatıma’nın Cebrail aracılığıyla Mushaf’ı (Allah’tan gelen ilahi metin) almış olması, onu bir İmam veya Peygamber olmasa bile onlara çok benzeyen biri olarak konumunu sağlamlaştırmaktadır.

IQNA - Araştırmanızda, Hz. Fatıma’nın (as) örneğini takip etmenin, daha sonraki Müslüman toplumların kadınların dini veya ahlaki kimliğine bakış açısını etkilediğini gösteren herhangi bir kanıt buldunuz mu?

-- Kesinlikle. Bir örnek vermek gerekirse, Şeyh el-Saduk ve el-Meclisi gibi Şii alimler, hadis derlemelerinde Hz Fatıma’nın Fedek Hutbesi’nden bahsederek onu rol modeli olarak gördüklerini belirtirler. Onu, namaz ve oruç gibi ilahi emirlerin ardındaki mantığı yetkili bir şekilde açıklayabilecek biri olarak tanımlarlar.

IQNA - Bazı âlimler Hz Fatıma’nın anne şefkati ve toplumsal aktivizmi temsil ettiğine inanmaktadır. Sizce şahsiyetinin bu yönleri çağdaş İslam söyleminde yeterince kabul görmekte mi?

-- Bence çağdaş akademisyenler onun aktivist, manevi ve dünyevi lider rolüne giderek daha fazla önem veriyorlar ve bu iyi bir şey. Bu durum, onun şefkatli bir anne rolüyle kolayca bağdaştırılabilir; ikisi birbirinden ayrı değildir.

IQNA – Bazı Şii çevreler Hz Fatıma’nın manevi öneminin toplumsal soy bağının ötesine geçtiğini düşünebilir. Sadece tarihsel bir analizin bu kutsal boyutu göz ardı edebileceğini düşünenlere nasıl yanıt verirsiniz?

--Hz Fatıma’nın manevi öneminin sosyal soy bağının çok çok ötesine geçtiğin meselesinde hemfikirim. Bu kitapta amacım, bu manevi önemin tamamını yakalamak değil, gözden kaçmış olabilecek bir unsurunu vurgulamaktı.

Onun manevi önemini genel anlamda ele alan başka mükemmel kitaplar da var ve bunları okuyuculara şiddetle tavsiye ederim. Bir araştırmacı olarak ve en azından kısmen seküler insanlardan oluşan bir kitleye hitap ederken, her zaman bilimsel tarafsızlık ile kutsal olana duyulan saygı arasında doğru dengeyi bulmaya çalışıyorum. Bu dengeyi her zaman sağladığımı söyleyemem, ama elimden gelenin en iyisini yaptım!

IQNA –Hz Fatıma’nın sebat ve takva örneğinden Müslüman kadınlar ve tüm müminler bugün hangi dersleri çıkarabilir?

--Gayrimüslim bir kadın olarak kendimin çıkardığı derslerden bahsedebilirim: Acı çekme karşısında sabırlı olmak, gerektiğinde adaletsizliğe karşı sesini yükseltmek, kişinin kendi yaşamında elde ettiği büyük şöhret, zenginlik ve başarıların gerçek hazine olmadığını, aksine kişinin manevi duruşunun, görünüşte alçakgönüllülük ve tevazu ile birlikte gelebileceğini anlama, diğer faaliyetlerle birlikte olsa bile, kendini aileye adamanın en yüksek değere sahip olduğu dersi.

IQNA – Hz Fatıma’nın Fedek Hutbesi, entelektüel ve teolojik derinliği nedeniyle sıklıkla örnek gösterilir. Erken İslam döneminde kadınların sesinin ön plana çıkması bağlamında bu hutbenin önemini nasıl yorumlarsınız?

--Hz Fatıma’nın Fedek hutbesinin önemi asla gözardı edilemez.  Öncelikle, bu konuşma, bir kadının tüm Müslüman topluluğuna çok önemli bir konuda hitap etmesinin ve (biraz) tartışmalı görüşlerini dile getirmekten çekinmemesinin bir örneğini sunuyor. Bu açıdan bakıldığında, hutbe incelenmeyi ve İslam’da kadınların hak ve yetkiden yoksun olduğunu iddia edenlere örnek olarak sunulmayı hak etmektedir.

İkinci olarak, etkisi çok geniş kapsamlı olmuştur. Daha önce de belirttiğim gibi, İbn Saduk ve el-Meclisi gibi ortaçağ âlimleri hadis derlemelerinde ona değinerek onu dini bir otorite olarak gördüklerini belirtmişlerdir.

Ayetullah Sadr, Hz. Fatıma’nın (as) halifeliğin nasıl doğru bir şekilde yapılandırılması gerektiği konusundaki görüşlerini övdü. Diğer çağdaş Şii alimler de bu hutbenin, Ehl-i Beyt kadınlarının gücünü halka göstermenin bir aracı olarak kullanıldığına işaret ettiler. Bana göre hutbenin önemi uzun zamandır hissediliyor ve hissedilmeye devam edecek.

IQNA - Araştırmanız Sünni ve Şii kaynaklara dayanıyor. Sizce Hz Fatıma hakkında Müslümanları mezhepler ötesinde birleştiren ortak değerler veya tarihi gerçekler nelerdir?

-- Bence tüm Müslümanlar Hz Fatıma’nın fedakarlığına, dindarlığına, bilgeliğine ve bağlılığına hayran kalabilir. Şiilerin ona son derece yüksek bir verme eğiliminde oldukları doğrudur, ancak bu, Sünnilerin de onun niteliklerini ve tarihsel olaylardaki rolünü takdir edemeyecekleri anlamına gelmez. Örneğin, Hz Peygamberi şiddetle savunması, ona, eşine ve çocuklarına olan sadakati ve hatta Kevser suresi gibi Kur’an’da ona atıfta bulunan ayetleri görmezden geldikleri anlamına gelmez.

Sünni toplumlarda ona büyük saygı göstermektedir. Örneğin, Osmanlı prensesi Mihrimah Sultan tarafından yaptırılan bir cami vakıf senedinde prenses, masumiyet ve iffet bakımından Hz Fatıma’ya benzetilmiştir. Aynı senette, camide kılınan namazlarda Hz Fatıma’nın isminin düzenli olarak anılması gerektiği belirtilmiştir.

Aslında bu kitabı yazmamdaki motivasyon Sünni Hint şair Emir Hüsrev Dehlevi’nin (ö. 1325) Peygamberin kızını övdüğü kısa bir şiirinde Hz Fatıma’dan bahsetmesiydi. Bu da hem Sünniler hem de Şiiler tarafından ona duyulan saygının açık bir göstergesidir.

4318446

captcha