IQNA

Zeynep Abdul Aziz ve Kur’an tercümesi

13:36 - April 04, 2021
Haber kodu: 3472565
Mısırlı Zeyneb Abdul Aziz, 19 Ocak 1935'te Mısır'ın İskenderiye şehrinde dünyaya geldi. Kur’an'ı Fransızcaya çeviren ilk Mısırlı kadındı ve El-Ezher tarafından onaylandı.

El Bevabe News göre, Zeyneb Abdul Aziz, Kahire Üniversitesi'nde Fransız medeniyeti profesörü ve Mısır'daki Kur’an'ın en son Fransızca çevirisinin yazarıdır. 2000 ve 2003 yıllarında Manufiye ve Zekazik Üniversitesi tarafından Kral Faysal İslam'a Hizmet Ödülü'ne iki kez aday gösterildi.

1962'de Kahire Üniversitesi'nden Fransız edebiyatı alanında lisans derecesi aldı. 1967'de medeniyet ve sanat tarihi alanında yüksek lisans, 1974'te Kahire Edebiyat Fakültesi'nden medeniyet ve sanat tarihi bölümünden mezun oldu.

Zeyneb Abdul Aziz birçok akademik pozisyonda bulunmuştur ve çok sayıda dernek, konsey ve bilimsel kuruluşun üyesi ve Mısır Görsel Sanatçılar Birliği'nin kurucu üyesidir.

Elinde kalem olan 86 yaşındaki bu kadın, medeniyet ve sanat tarihi üzerine pek çok makale ve deneme yazmıştır. 10 yaşından itibaren sanat öğrendi ve 1955-2002 yılları arasında Mısır içinde ve dışında 50 kişisel ve karma sergi açtı.

Zeyneb Abdul Aziz dünya ansiklopedilerinde üniversite profesörü, araştırmacı ve görsel sanatçı olarak anılıyor. Ve çalışmaları Mısır'da ve yurtdışında birçok bakanlığı, oteli ve koleksiyonu süsledi.

Kur’an'ın El Ezher tarafından ilk teyit edilmiş Fransızca tercümesinin yazarıdır. "Elmashhad.online" haber sitesine verdiği röportajda, bu eylem için motivasyonunu açıkladı ve bu eyleminde karşılaştığı zorluklar ve engeller hakkında konuştu. Ropörtaj metni aşağıda yer almaktadır:

-  Kur'an-ı Kerim'i Fransızcaya çevirmek için motivasyonunuz neydi ve bunu nasıl başardınız?

İlk başta 16. yüzyılda Kuran'ın Fransızca'ya çevirileri ile tanışmak ve bu çevirileri okumak istedim. Ama onlarda birçok hata ve çarpıklık gördüm özellikle bu çeviriler Batı ülkeleriyle sınırlı olduğu için.

Kur’an'ın çevirisini ciddiye almamı sağlayan şey, ünlü bir Fransız üniversitesinde profesör olmasına rağmen Kur’an'ı önyargılı ve kasıtlı olarak çarpıtan Fransız oryantalist Jacques Burke'ün tercümesiydi.  Arap Dil Kurumu'nun bir üyesiydi, yani hem Fransızca hem de Arapça bilmektedir, ancak Kur’an'ın çevirisini kasıtlı olarak çarpıtmıştır. Ancak, bu çeviri tuhaf bir şekilde ünlendi ve tüm dünyada fark edildi ve daha da kötüsü, birçok Müslüman ve ünlü kişi Jacques Burke'ün çevirisini teşvik etti ve bugün bile devam ediyor. Bu mesele oryantal çevirilerle mücadele etmeye karar vermeme neden oldu.

Jacques Burke ayrıca Kuran'ın tercümesine 82 sayfalık bir giriş yazarak Kuran'a saygı göstergesi olarak nitelendirdi. Oysa eleştirirken Kur’an ve İslam'ı hiçbir zaman ve mekana uygun görmez.

- Kur’an'ın tercüme edilmesinin imkansız olduğu uzun zamandır söylendi, bu inanç Kur’an'ı çevirmekte tereddüt etmenize neden olmadı mı?

 Kuşkusuz Kur’an'ı tercüme etmek küçümsenmemesi gereken büyük bir sorumluluktur, aynı zamanda sebat gerektiren zor bir görevdir. El-Ezher'in mezunlarından değilim ve çalışma alanımın El-Ezher ile ilgisi yok bu nedenle, bunun için Ezher fıkıh hocalarından birine danıştım ve beni cesaretlendirdi, ancak yine de korkmuştum.

Kur’an'ı tercüme ederken sadakat ve samimiyeti gözlemlemeye söz verdim.

Zeynep Abdul Aziz ve Kur’an tercümesi

Kur’an'ı tercüme etmek için, zamanımı gazetelere yazı yazmaktan ve diğer her şeyden vazgeçmeye adadım ve kendimle ve Allah’ım ile aydınlatıcı, güvenilir ve samimi bir çeviri sağlamak için bir antlaşma yaptım. Günde 15 rekat namaz kıldım ve 10 yıl boyunca her gün 15 saat bu işe vakit ayırdım.

- Çevirinin önündeki engeller nelerdi ve bunları nasıl aştınız?

Kuşkusuz, tüm Kur’an çevirmenlerinin karşılaştığı en büyük sorun, kaynak ve hedef diller (Fransızca ve Arapça) arasındaki büyük farktır. Özellikle Arapça çok geniş bir dil olduğu ve Fransızcanın aksine farklı köklere sahip sözcükleri olduğu için. Fransızca ise çeviriyi kolaylaştıran pek çok fiil köküne sahip olmayan bir dildir. Bu, bir kelimenin anlamını bulmak için birçok sözlüğe bakmamı sağladı ve bazen bir kelime için 5 olasılık buldum. Bu nedenle, El-Ezher fıkıh hocalarına hangi kelimenin doğru ve gerçek anlama yakın olduğunu sordum ve danıştım.

- Çevirinizi diğer Kur’an çevirilerinden ayıran nedir?

Pek çok tercümanın aksine, bu tercümede çok fazla açıklama, ekleme ve ek açıklamam olmadı. Bazı çevirmenler bir ayeti dört satıra çevirir, bu okuyucuyu yorar ve anlamı yanlış anlar veya bazıları anlayışını okuyucuya empoze eder; ama ben anlamını kaybetmeden kelimeleri ve cümleleri açıklayan basit bir yöntem seçtim. Ayetlerin ve Kur’an'ın ilmi değerini ve mucizesini anlatmak için de şerhler çıkarmaya çalıştım ki Batı bu kavramları anlasın. Bu konular aynı zamanda basit kelimelerle de ifade edilmektedir, özellikle Batı görünmeyene inanmadığı ve ikna edilmesi için nedenlere ve argümanlara ihtiyaç duyduğu için.

- Kuran çeviriniz amaçladığınız sonuçlara ulaştı mı?

Evet, çeviri başladığından beri aklımdaki sonuçlara ulaştığını düşünüyorum. Yabancı ülkelerde çeviri yayınlama ve dağıtma hakkını verdiğim İskenderiye Risalet Tebliğ Derneği'nin başkanı, hayırsever ve kar amacı gütmeyen bir dernektir. Bana Afrika'da 700 kişinin bu çeviriyi okuyarak Müslüman olduğunu söyledi, bu haberi duyduğuma sevindim ve gurur duydum, iyi ve değerli bir iş yaptığımı gösteriyor.

Bu çeviri aynı halde Libya İslami Tebliğ Derneği ile işbirliği içinde yayınlandı; El Ezher de dahil olmak üzere çok aktif ve tüm dünyada tanınan bir dernek. Dünyanın farklı yerlerinde, Fransızca konuşan ülkelere çeviriler sunmaya ve bunları kendi aralarında dağıtmaya çalışan merkezlerimiz bukunmaktadır.

İyi geri dönüşler aldım ve Fransızlar bu çalışma için beni tebrik ettiler ve benim için bir zevkti, El-Ezher'in de bu çeviriyi yayınlamasını istedim. Bu çalışmayı Mısır'daki İslami İşler Yüksek Konseyi'ne sundum, bu da birçok muhalefet ile karşılandı. Ancak tüm bunları yaşadım önyargılı insanlarla akıl ve tartışmalarla başa çıkabildim ve çevirimi savunabildim.

- Bu çeviriyi yapmanın kişisel yaşamınız üzerinde nasıl bir etkisi oldu?

Bu, Kuran'ı daha iyi anlamamı ve ayetleri daha doğru ve kapsamlı bir şekilde anlamamı sağladı. Bu çevirideki kişisel deneyimime gelince, Kur’an'ı her dikkatle okuduğumuzda, sureyi yeni bir şekilde gördüğümüzü ve anlamını daha net anladığımızı söylemeliyim.

Nur Suresi dikkatimi çok çekti, çünkü «سُورَةٌ أَنزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا»  ayetiyle başlayan tek suredir ve bu surelerin ayetlerinin uyduğumuz tüm yükümlülükler olduğu anlamına gelir. İnşallah bu sure ile ilgili özel araştırmalar ve araştırmalar yapılır; Çünkü konuların sayısı ve kapsamı bakımından Kur’an'ın en büyük bölümlerinden biridir.

3958389

captcha