Sükut dünya ve ahiret için tehlikelidir
Sükut İslamda büyük bir değere ve öneme sahiptir. Dili fazla konuşmaktan, gıybetten, kötü sözden, başkalarının mahremiyetine gereksiz müdahalelerden, saçmalıklardan.. vb... korumak anlamına gelmektedir.
İslam Peygamberi bir müminin kurtuluşunun dilini tutmaktan geçtiğini söylüyor. Bu nedenle ebedî kayıptan, hüsrandan, cezadan ve ilahi gazaptan kurtulmak isteyen, diline sahip olmalıdır. Çünkü ebedî ziyana ve hüsrana sebep olan günahların birçoğu insanın dilinden gelir.
Peygamberimiz (s.a.v.) de çok konuşanın hatasının çok olduğunu, hatası çok olanın günahının çok olduğunu ve günahı çok olanın cehennem ateşine daha layık olduğunu bildirmektedir.
Ancak insanın sessiz kalmasına her zaman izin verilmez. İslam’da hataya, haksızlığa ve günaha kayıtsızlık anlamına gelen sükut caiz değildir. İslam'ın tahrif edildiğini veya tahkir edildiğini gördüğünüz her yerde susmanız doğru değildir. Nerede topluma zarar veren bir yalan söylendiğini görürseniz, susmamanız sesinizi yükseltmeniz gerekir.
İnsanlara hakaret edenlere karşı susmak caiz değildir. Bazen kayıtsız kalarak fikir beyan etmesek de, topluma nüfuz etmiş olan sapkınlığın yayılmasına yardımcı olmuşuzdur, ya bir zalime yardım etmişizdir veya mazlumun yanından taş kalpli geçmişizdir.
Yukarıdaki iki cümle genellikle iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma anlamına gelir; bunlar, konuşmamız gerektiğinde susmak ve aktif olarak eylemde bulunmamız gerektiğinde pasif kalmak anlamına gelir.
Buna göre hata, sapıklık ve zulüm karşısında başkalarını susmamaya davet etmek, “iyiliği emretmek” olarak sınıflandırılabilecek büyük bir ameldir. Müslüman toplumundaki zulümler ve sapkınlıklar, tüm toplumu bozguna ve yıkıma sürüklediği ve toplumun tüm üyelerini etkilediği için kesinlikle bizimle ilgilidir.
4076538
En çok konuşulan başlıklar 