İnsanın "din" ihtiyacı

Bütün insanlar Allah tarafından tek bir tabiat üzerine yaratılmıştır. Bu tabiat iyilik, hayır, ibadet ve kulluk üzerine kuruludur.

Din, hayatın yorumlanmasında ve dünya-ahiret saadetinin sağlanmasında esastır. Din, insanın manevi ihtiyaçlarından biridir ve önemli bir role sahiptir. Zira din, insan hayatını anlamlı kılar ve insanın ahiret inancına zemin hazırlar. Ahiret inancı ise hayatın zorluklarını anlamlandırma noktasında insana huzur verir.
En’am Suresi’nin 40. Ayetinde konuya ilişkin buyurulmuştur:

De ki: “Düşündünüz mü kendinizi hiç? Üzerinize Allah'ın azabı gelse veya size kıyamet gelip çatsa, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Eğer doğru sözlüler iseniz (söyleyin bakayım).”

İnsanoğlu hiçbir koşulda dinsiz yaşayamaz. Nasıl ki toplum olmadan yalnız ve insanlardan uzak yaşayamaz ise din olmadan da doğru bir hayat yaşayamaz. Sıkıntı zamanında yaratıcıya sığınılması bunun en önemli delillerindendir. Ankebut Suresi’nin 65. Ayetinde buyurulduğu üzere:

“Onlar gemiye binip sefere çıktıkları zaman boğulma tehlikesiyle karşılaştıklarında bütün kalpleriyle Allah'a yönelir, tüm samimiyetleriyle O'na yalvarırlar.”

Allah bağışlayıcı ve şefkatli olduğundan dolayı dini, insanların hayatı düzene girsin diye tesis etmiştir. Aynı zamanda din problemler karşısında şükredip çıkış yolu bulmaktır, problemler karşısında şirk koşmak değil.

İnsanoğlu genellikle refah ve normal yaşamında gafildir. Ancak zorluklar karşısında gaflet perdesi aralanır ve insanın Tanrı arayışı belirir. Din ve insanın yaratılış felsefesi, yaşamı anlamlı kılar.