IQNA

İslam’ın bakış açısına göre mutluluk

11:00 - September 11, 2022
Haber kodu: 3477391
Mutluluk insanın neşe ve refah hissettiği zihinsel bir durumdur. Bu tanım her yerde aynıdır ancak mutluluğun nedenleri her yerde aynı olmayıp toplumsal ve bireysel inançlara göre belirlenir.

İnsanoğlu varoluşunu arayışlarıyla, keşifleriyle idame ettirmektedir. Öncelikli keşfetmek istediği, arayıp bulmaya çalıştığı kendisidir. Bu keşif yolculuğunda bireye mutluluk, hüzün, sevgi, öfke gibi birçok duygu eşlik etmektedir. Her duygu o duyguya eşlik eden düşüncenin bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bireyin düşünce tarzı duygularını etkilemektedir. Mutluluk duygusu da bir tasavvurun yansımasıdır.

Mutluluk, kişinin hayatının önemli bir yönüdür. İslam, mutluluğu vurgular, ancak bazı mutluluk türleri sahte ve geçici olduğu için her türlüsünü caiz görmez. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim'de mutluluğu tavsiye eden ayetler olduğu gibi mutluluğu yasaklayan ayetler de bulunmaktadır.

Mutluluk da hüzün de Allah’tan gelir: “Güldüren de O’dur, ağlatan da.” (Necm : 43) Şüphesiz Allah’ın lütfu ve rahmeti de sevinç ve saadet getirir ve Allah’ın rahmeti devamlı ve sonsuz olduğu için geçici mutluluktan daha iyidir. Bu nedenle Allah Peygamber Efendimize şöyle buyurmaktadır: “Söyle onlara, (sevineceklerse) Allah’ın lutfu ve rahmetiyle, evet bununla sevinsinler; çünkü bu, onların toplayıp biriktirdiklerinden daha değerlidir”. (Yunus : 58)

Güçlü bir imanla donanmış insanlar da işlerini Allah’a havale ettikleri ve hayatlarını iyileştirmek için dürüst çaba sarf ettikleri için sakin ve mutlu bir ruha sahiptirler.Allah müminlere vaatte bulunur: “ İman edip dünya ve âhirete yararlı işler yapanlar güzel bir bahçede (cennette) ağırlanırlar”. (Rum : 15)

Ancak gururdan veya başkalarının hor görülmesi iyi bir mutluluk kaynağı değildir. Çünkü çok fazla servet ve daha yüksek bir konuma gelme gibi konularda mutluluk geçicidir ve çok fazla gururlu olmak kişinin başkalarıyla olan ilişkisini bozabilir. Kur’an-ı Kerim’de gururdan sevinenlerin pek çok örneği vardır ama bu mutluluğun sonu onlar için iyi olmamıştır: “Karûn Mûsâ’nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara haksızlık etmekteydi. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli bir ekip bile zor taşırdı. Halkı ona şöyle demişti: “Sakın şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez”. (Kasas : 76)

Bu yüzden İslam, mutluluğu tüm insanların sahip olduğu bir özellik olduğu için reddetmez, ancak bu mutluluğun şeytani vesveselere veya geçici dünya işlerinden geliyorsa makbul olmadığını söyler. İslam dini değerlere dayanan, Allah’ın hoşnutluğunu sağlayan ve başkalarını da mutlu eden mutluluğun türünü vurgular.

 

captcha