IQNA

Tövbe, insanların umutlu kalmasının bir yoludur

13:52 - September 13, 2022
Haber kodu: 3477433
Bu dünyada İlâhi güçlerin yanı sıra şeytani güçler de bulunduğundan herkes hata yapabilir ve günah işleyebilir. Allah kullarını hiçbir zaman terk etmediğinden O’na dönmenin yolu vardır.

Yüce Rabbimiz, insanlara karşı sonsuz merhametli, dua edenlerin dualarına icabet eden ve nimetlerini karşılıksız olarak verendir. Bu gerçeği kesin olarak bilenler; Allah’a samimi bir kalple iman edenler, O’na kuşkusuz güvenerek bağlananlar, her şeye güç yetirdiğini bilen ve her şeyin her an O’nun kontrolünde olduğuna inananlardır.

Tövbe; Allah (c.c.) ile kişi arasında yapılan içten bir antlaşmadır. Tövbe bir öz eleştiridir. Dolayısıyla tövbe eden birisi kendisini içten bir öz eleştiriye tabi tutuyor demektir.

‘Tövbe’ günahtan dönmek anlamına gelir, ancak Kur’an’da ve dini öğretilerde birçok kez Allah’a atfedilmiştir. Tevbe suresi 118. ayetinde şöyle buyurulmaktadır: "Bunun üzerine O da eski durumlarına dönmeleri için onlara tövbe nasip etti. Şüphesiz Allah, tövbeleri kabul edendir, merhametlidir".

Bu durumda rahmete dönmek demektir. Kul tövbesiyle Allah’a yönelirken Allah da kuluna rahmet ve mağfireti ile mukabele eder. Allah’ın isimlerinden biri de et-Tevvâb’dır. İnsanın et-Tevvâb ismini açıklamada kelimeleri aciz kalır.

Tevbe, insanın Allah’a dönmesi için bir yoldur ve bu yol, defalarca hata yapsa bile her zaman açıktır. Elbette tövbenin gerçek olması gerekir. Gerçek tövbenin belli şartları ve aşamaları vardır: Pişmanlık, günahları terk etmeye kesin niyet, işlenen günahı telafi etme. Ancak o zaman gerçek tövbe olabilir.   

Allah müminleri böyle bir tövbeye davet eder. Tahrîm suresi 8. ayetinde şöyle buyurulmaktadır: "Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. “Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter” derler."

Bütün ilâhî peygamberlere hidayet vazifesi verildiğinde ilk yaptıkları işlerden biri tövbeye davettir. Çünkü tövbe ve günahlardan sakınma olmaksızın tövbe ve ahlaki faziletlere davetin yeri olmazdı. Hud Nebi (a.s) peygamber olduğu zaman kavmine şöyle demişti: "Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin." (Hûd: 52)

Şuayb (a.s) da aynı mantıkla kavmini davet etmiştir: "Rabbinizden bağışlanmayı dileyin, sonra O’na tövbe edin. Muhakkak ki rabbimin merhameti ve sevgisi boldur” dedi." (Hûd: 90)

Tövbe belirli veya belirli insan grupları için değildir. Bütün günahlardan dönmek içindir. Pişmanlığı göstermenin ve Allah’tan bağışlanma dilemenin bir yoludur. Tövbe, Allah’ın insanların kalplerinde ümidi tutması için verdiği bir fırsattır.   

captcha