Neden ölümden korkarız?
Ölüm bir gün mutlaka gelecek bir gerçektir ve ondan kaçış yoktur. Allah Kur’an-ı Kerim’in Ankebut suresi 57. ayetinde şöyle buyuruyor: “Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz.”
Ölümle nasıl başa çıkacağımız, dünya görüşümüze ve yaşam tarzımıza bağlıdır; kimisi ölümü kucaklar, kimisi ondan korkar.
Ölüm korkumuz bir şeyleri tamamlamaya uğraşmamızdan kaynaklanmaktadır. Er ya da geç bitecek şeylerle meşgulüz ve bu olduğunda hayallerimiz de sona erecek. Bu nedenle kalıcı ve ebedi konuların peşinden gitmeliyiz.
Örneğin yüz veya iki yüz yıl yaşayacağımızı bilsek bile bunun için plan yapmak bir kayıptır. Çünkü sonsuz yaşamı ve sonsuz mutluluğu aramalıyız.
Planlarımız dünyadaki bu birkaç on yıllık yaşam için olduğunda, kayıplara ve ölüm korkumuza yol açacağı açıktır çünkü zamanımız sona erecek ve sonunda hiçbir şeye sahip olmayacağız. Ancak ebedî hayatın peşinden gidersek, ölümden korkmadan, onu şevkle kucaklarız.
Ahireti planlamak, dünya hayatından ve meselelerinden vazgeçmek değildir, bunun yerine hayat amacımızı bulmalı ve bu dünyanın bir amaç değil, nihai hedefe ulaşmak için bir araç olduğunu kabul etmeliyiz.
“Adamın biri, Resulullah’ın (s.a.v) huzuruna gelerek şöyle dedi: “Ey Resulullah, ben neden ölümden korkuyorum?”
Allah Resulü, o şahsa: “Mali durumun iyi midir?” diye sordular.
O: “Ey Resulullah! Evet, mali durumum yerindedir” dedi.
Allah Peygamberi: “Ahiretini kazanmak için bir şey gönderebildin mi?” dedi.
O şahıs: “Hayır “ dedi.
Hz. Resulullah: “İşte bundan dolayı ölümü sevmiyorsun” buyurdular.
Unutmamalıyız ki bu dünya ahirete ulaşmak için bir başlangıçtır. Bu nedenle yaptığımız her şey Allah rızasını kazanmaya yönelik olmalıdır, bu durumda tüm eylem ve davranışlarımız ahirette daha iyi bir hayat kurmak için ibadet ve sermaye olacaktır.
3903209
En çok konuşulan başlıklar 