Müslüman toplumun imanını zayıflatan nedenlerin araştırılması

Tevbe Suresi’ndeki bazı ayetler Müslüman topluluğa hitap etmekte ve onları toplumdaki inancın zayıflaması konusunda uyarmaktadır.

Tahran Üniversitesi Kur’an ve Itret Okulu öğretim Üyesi Hani Çitçiyan Tevbe suresi üzerine düşünme dersler dizisinin dördüncü toplantısında  şu açıklamalarda bulundu.

Tevbe suresinin 16-24 ayetleri arasında en belirgin olanı 19 ayetidir: “Hacılara su verme ve Mescid-i Harâm’ın imar ve bakım işini (üstlenen kimseyi), Allah’a ve âhiret gününe inanıp Allah yolunda cihad eden kimseyle bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında bir değildirler. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”

Bu ayet, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) dini bir hükümet kurmasından yaklaşık 10 yıl sonra insanların cihadı eskisi kadar değerli görmediğini göstermektedir. Hicret edip Allah yolunda savaşan ve amellerinin değerine inanan aynı insanlar, 10 yıl sonra cihad konusunda farklı hissettiler.

Allah Tevbe suresinin, 24 ayetinde şöyle buyuruyor: “De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım-akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu (kıyameti) gerçekleştirinceye kadar bekleyin. Allah günaha saplanmış kimseleri hidayete erdirmez.”

Bu sure tüm Müslümanlara hitab etmektedir. O dönemin insanlarının bakış açısına göre değerlendirirsek dini bir hükümete kaç yıl bağlılık göstermeleri ve bunun bedelini ödemeleri gerektiği konusunda şüpheleri olmuş olabilir. Tüm bu çatışmalardan ve zorluklardan sonra, hayatlarının bir parça düzene ulaşıp ulaşamadığını soruyorlardı kendilerine.

Bu sure, müşriklerin gideceği bir durumda ve insanlarını bunu konuştukları zamanda ve Peygamberin dünya liderlerini Yüce Allah’a ibadet etmeye davet ettiği bir zamanda Hz. Muhammed’e (s.a.v) indirildi.

Görünüşe göre, önceki savaşlara katılmış birinin bunca yıldan sonra yorgunluk hissetmesi normaldir. Ancak bu toplumda çok çetin ekonomik şartlar altında Allah yolundan ayrılmadan yaşayan mücahitler de vardır.

Ama halde bu toplumda bazı insanlar çok zengin olmuş ve insanlar hangi İslam’ın doğru olduğunu sorgulamaya başlamışlardır. Zenginlerin İslamı mı yoksa Mücahidlerin İslamı mı? Hepsi namaz kılıyor, oruç tutuyor ve görünüşe göre Müslümanlıklarında ve inançlarında bir sıkıntı yok.

Toplumdaki insanlar yavaş yavaş kendi kendilerine, bu zengin Müslümanların yolunu seçmemizde ne sakınca var diye düşünebilirler. Onlarda kendileri gibi yaşam sorunları, sosyal ve siyasi zorluklarla karşı karşıyadır. Tevbe Suresi, bu koşullar altında Müslüman toplumunda ortaya çıkan şüphelere cevap vermek için nazil olmuştur.