IQNA

Kur’an okulu; Tevbe suresi hakkında / 6

Yolunu müşriklerden ayır!

15:47 - December 11, 2022
Haber kodu: 3478550
Kur’an, müşriklerle yüzleşmekten ve onlarla savaşmaktan açıkça bahsetmiştir. Ama bu onları öldürmek anlamına gelmez. Onlarla yollarımızı ayırmak ve bizi yanıltmalarına izin vermemek demektir.

Tahran Üniversitesi Kur’an ve Itret okulu öğretim görevlisi Hani Çitçiyan Tevbe suresi üzerine düşünme toplantılar zincirinin altıncı oturumunda şu açıklamalarda bulundu:

Tevbe suresinin 36. ayetinde müşriklerin yaşam kültürünü açıklamakta bu ayette müşrik yaşam tarzı söz konusudur ve şirkin dış görünüşü önemli değildir.  “Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.”

“Aylara ek yapmak, inkârcılığı artırmaktan başka bir şey değildir, inkârcıların daha da sapmasına yol açmaktadır. Onlar (ayların sayısını) Allah’ın yasakladığı aylara uyarlamak üzere, bu eklemeyi bir yıl helâl bir yıl haram sayıyorlar ki, böylece Allah’ın haram kıldıklarını meşrû hale getirsinler. Bu yaptıkları kötü işler kendilerine güzel görünüyor. Allah inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez.” (Tevbe:37)

Ayete göre Allah dört kameri ayı haram ayalar olarak belirlemiştir. Allah, evlilik, yakın ilişkiler, ekonomi ve güçlü ile fakir arasındaki etkileşim için kurallar koymuştur ve ayetin meydan okuması şudur ki, Allah’ın kanunlarına dikkat etmeden hiçbir ekonomi, kültür ve ilişki kuramazsınız.

Berâet ve mücadele öldürmek anlamında değildir

Müşriklerle karşı karşıya gelmek onlardan yüz çevirmek ve savaşmak öldürmek anlamında değildir. Berâet yani yolunuzu onlardan ayırmak ve onların akidelerinin sizi hakikat yolundan saptırmasına izin vermemenizdir.  Mesela karşı tarafın Allah’a ortak koşmaktan vazgeçmesi için bilimsel ve kültürel  faaliyetler yapılması.

Bazen küfür sistemi İslami sisteme karışır ve müşriklerin yaşam kuralları Müslümanların yaşamlarına sızar ve Müslümanlar da buna kayıtsız kalır.Toplum üyelerinin sorunu bazen savaşmak istememeleridir. Tevbe suresinin 39. ayetinde şöyle buyruluyor: “Eğer toplanıp seferber olmazsanız Allah sizi elem veren bir azapla cezalandırır, yerinize başka bir topluluk getirir ve siz O’na zerrece zarar veremezsiniz. Allah’ın her şeye gücü yeter.”

Surenin 41. ayeti mazereti meşgul olmaları olduğu için sosyal sorumlulukları olmadığını düşünenlere hitap etmektedir. “Kolay da olsa zor da olsa sefere çıkın ve mallarınızla canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Bilirseniz, bu sizin kendi iyiliğinizedir.”

Enfal suresi 72. ayeti: “İman edip de hicret edenler, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler ve onları bağırlarına basıp yardım edenler birbirlerinin yâr ve yakınlarıdır.”

Bu ayetlerden sonra yavaş yavaş nifak ve ikiyüzlülük şekillenir. “İki birlik karşılaştığı sırada siz vadinin (Medine) daha yakın yamacında idiniz, onlar ise daha uzak olan yamaçta idiler, kervan da sizden daha aşağıda bulunuyordu. Eğer siz karşılaşma yeri ve zamanı hususunda anlaşma yapmaya çalışsaydınız aranızda ihtilâf çıkardı; fakat Allah, olmasını murat ettiği şeyi gerçekleştirmek için böyle yaptı; ta ki ölenin niçin öldüğü, yaşayanın niçin yaşadığı da apaçık ortaya çıksın. Kuşkusuz Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.” (Tevbe:42)

Buradan münafıklığın tanıtımı başlar ve neredeyse surenin sonuna kadar devam eder ve münafık grubunu sınıflandırır. Bazıları biz gelmek istiyoruz ama gelirsek fitne ile karşılaşacağımızı söylüyor. Diğerleri bunun ganimetten pay alıp almamamıza bağlı olduğunu söylüyor. Fakir olan bir diğer grupta diyor ki Peygamber, ganimetlerin bir kısmını bize verirse kuvvet toplayıp başkalarına veririz ve sonraki savaşlara ruhla katılırız.

captcha