IQNA

Kur’an sureleri / 49

Hucarât Suresi’nde ırk ayrımcılığı ile mücadele

11:59 - December 22, 2022
Haber kodu: 3478673
Günümüzde insan toplumlarının sorunlarından biri de ırk ayrımcılığıdır, her ne kadar bu tatsız kavramla mücadele edilmeye çalışılsa da toplumun dini öğretilere dikkatsizliği ırk ayrımcılığına neden olmuştur.

Hucurât suresi Kur’an-ı Kerim’in 49. suresi olup 18 ayettir. 26. cüzde yer almaktadır. Medine döneminde inmiştir. Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) inen 107. suredir.

Sure, adını dördüncü ayette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir. Burada Hz.Peygamber’in aile efradıyla birlikte ikamet ettiği odalar kastedilmektedir. 

Bu sure ahlâk kurallarından bahseder. Örneğin Allah ve Peygamber ile irtibat ve iletişimde edeb ve görgü kurallarına uyma, görgü kuralları içinde  insanların toplum içinde birbirleriyle iletişim kurma biçimleri gibi.

Surede, Müslümanlara dedikodulara önem vermemeyi, gıybet ve iftiradan sakınmayı, başkalarının kusurlarını aramamayı, Müslümanlar arasında sulh ve barışı tesis etmeyi tavsiye eder.

Hucurât suresinin ilk ayetlerinde müminlere Allah ve Resûlünün karşı gelmekten kaçınmaları, Allah’ın Resûlü ile konuşma nezaketini ve O’nun huzurunda hürmet göstermeyi öğretmektedir. İslam Peygamber’i (s.a.v) ile yüksek sesle konuşmamalarını aksi takdirde bunun  iyi amellerinin ortadan kaybolmasına sebep olacağı belirtilmektedir.

Sure ayrıca müminlerin, zalimlerin yaydıkları haberlere karşı dikkatli olmalarını ve onlara inanmadan önce araştırmalarını emretmektedir.

Bu surenin bir diğer tavsiyesi de, iki mümin grup arasında ihtilaf çıkarsa, dostluğun ve barışın zeminini hazırlamak diğerlerinin görevidir. Sure, müminleri kardeş sayar. Bu nedenle aralarında barış olmalıdır.

Surenin başka bir bölümünde sosyal ilişkilerde altı yanlış özellikten bahsedilir: Alay etmek, birbirlerinin kusurunu aramak, diğerlerini çirkin ve beğenilmeyen lakaplarla çağırmak, kötü düşünme, başkalarının hayatına ve işine merak duymak ve başkalarının arkasından konuşmak.

Bu surede ten rengi, ırk, etnik köken gibi konuların gurur kaynağı olarak görülmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü asalet ve Allah katında şerefli olmanın ölçüsü takvadır.

Bu surenin son ayetleri de İslam ile iman arasındaki farkı açıklamaktadır. Müslüman olan insanların kalben inananlardan farklı olduğundan bahseder.

 

captcha