Zuhruf suresi hakkında

Allah tüm olay ve olaylardan haberdardır ve aynı zamanda insanlara kendi kaderlerini belirleme yetkisi de vermiştir.

Bu sureye göre geçmiş ve gelecek tüm olayların kaydedildiği bir yer vardır.

Kur’an-ı Kerim’in 43. Suresi Zuhruf suresidir. 89 ayettir, 25. cüzde yer almaktadır. Mekke’de inmiştir. Peygamber Efendimize (s.a.v) inen 63. suredir.

Sure, adını 35. ayette geçen “Zuhruf ” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir. 

Bu sure, Kur’an’ın önemi ve Peygamber’in (sav) nübüvveti, tevhidin bazı sebeplerinden , şirkle mücadeleden bahseder. Ayrıca Allah'ın bazı elçilerinin ve onların kavimlerinin hikayelerine de işaret eder. Kur’an tefsirlerine göre bu surenin ana teması insanları uyarmaktır.

Surenin başında Kur’an-ı Kerim’in önemi , İslam Peygamber’inin (s.a.v) nübüvveti ve bu mukaddes kitaba karşı cahillerin uygunsuz davranışlarından anlatılır.

Ardından tevhidi ispat eden bazı sebepler zikredilerek Allah'ın nimetleri sıralanır. Surede ayrıca şirkle mücadele, hurafelerden ve körü körüne taklitlerden kaçınmaya vurgu yapılarak İbrahim (a.s), Musa (a.s) ve İsa (a.s) gibi peygamberlerin bu konuda nasıl davrandığına dikkat çekilmektedir.

Mead, müminlere mükafat kafirlerin kötü akibeti açıklanmıştır. Aynı zamanda, kafirlerin düşüncelerine hükmeden yanlış değerlere değinerek bu temelsiz değerler nedeniyle, önemli yaşam meselelerini değerlendirirken her türlü hataya yaparlar.

Bu surede bahsedilen konulardan biride Ümmü’l Kitap ve Levh-i Mahfuz olarak anılan bir yerdir. Ümmü'l-kitap deyimi, en çok kabul gören görüşe göre, olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu manevi levha anlamında levh-i mahfuzu dile getirir. Ümmü’l Kitap Al-I İmrân, Rad ve Zuhruf suresinde geçmektedir. Bazı rivayetlerde Ümmü’l Kitap Kur’anın tamamına işaret ederken bazılarına göre ise sadece Hamd suresine değinmektedir.

Levh-i Mahfuz olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekândaki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu bir ilâhî muhafaza levhası; ilahî ilmin aynası, kaderin defteri, kâinatın programıdır.

Bu kitabın neyden yapıldığı bilinmemekle birlikte kesinlikle kağıttan yapılmadığı ve maddeden yapılmadığı kesindir.