Surabadi hakkında takva sahibi, müctehid ve faziletli biri olarak bahsedilsede güvenilir ve önemli bir bilgi bulunmamaktadır.
Surabadi’nin tefsiri, Kur’an’ın en eksiksiz ve en eski tefsirlerinden biridir. Tefsirin sade ve akıcı bir dile sahip olması çok sayıda nüshası ve özetinin bulunması dönemin âlimleri arasında önemini gösterir. Bunun dışında yazarın Kur’an kelimelerinin muadili olarak icat ettiği Farsça kelime ve tamlamaları içermektedir.
Fars dilinin ön eklerden yararlanarak yeni fiiller oluşturma ve onlarla anlam ifade etme kapasitelerini kullanması bu tefsirin öne çıkan özelliklerinden biridir. Ayrıca o dönemde Farsça Kur’an tefsirleri yazma geleneği hakkında daha fazla bilgi edinmemize de yardımcı olur. Sade nesri ve fazlalıklardan uzak olması o dönemin tefsirinde bazı bilimsel bilgilere ulaşmak için müfessirin bazen dile getirdiği örnekler ve tasavvufî düşüncelerin varlığı da bu tefsirin diğer bir özelliğidir.
Surabadi tefsirinin özellikleri
Mevcut el yazması nüshalara göre, Surabadi Tefsiri yedi bölüme ayrılmış büyük bir nüshadır. Tefsir, Allah’a hamd ve Peygamber Efendimiz’i (sav) överek başlar. Daha sonra tefsir hakkında mukaddeme, Farsça yazılmasının sebebi ve Müfessirin, râvilerden hangisinin rivayetine güvendiği açıklanır. Daha sonra Hamad Suresi’nden Nas Suresi’nin sonuna kadar tercüme ve tefsir edilir.
Surabadi tefsiri herkesin faydalanması için Farsça yazdığını söyler. Eğer Arapça yazsaydı onu halkın anlaması için bir öğretmene ihtiyaç duyulacağını dile getirir. Kur’an’ı kendi kelimelerinden başka herhangi Arapça bir kelimenin tam olarak beyan edemeyeceğini söyler.
Surabadi, her surenin başında surenin ismi, ayet sayısı, kelime ve harfleri, nüzul yeri ve faziletini zikreder. Ayetleri tefsir ederken bazen ayetin tamamını, bazen de kısım kısım tercüme ve tefsir etmektedir. Ayrıca kendisinden önceki müfessirlerin ve Arapça şiir nakledenlerin görüşlerine de başvurur.
Surabadi bazı durumlarda Hz Ali (a.s.), Hz Hüseyin (a.s.), İmam Sadık (a.s.) ve İmam Rıza’nın (a.s.) şiirlerini ve konuşmalarından bahsetmiş olup Peygamber Efendimiz’den (s.a.v) Ehlibeyt’in faziletleri hakkında hadisler ve Hz Ali’ye (a.s) dostluk ve ona düşmanlığın nehiy edilmesini zikreder. Tathir ayetinin tefsirinde, Ehl-i Beyt’in (a.s) Hz Ali (a.s), Hz Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) olduğuna dayanan rivayetler zikretmektedir. Tefsir’in bir bölümünde Hz Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Hz. Ali’nin (a.s) faziletlerinden de bahseder.
Surabadi’nin tefsirindeki ayetlerin tefsir ve tercümeleri, Farsça nesrin fasih ve mükemmel örneklerindendir. Surabadi’nin Kur’an kelime ve terimlerinin karşılığı olarak seçtiği pek çok Farsça kelime ve terkibi içermektedir.
Son olarak Surabadi Kur’an tefsiri, 1992 yılında Ali Ekber Saidi Sircani çabasıyla yayınlandı.