IQNA

Araştırmacı Hatice Arslan:

Hacı Kasım, Hz. Hüseyin mektebindeki öğrencilerden biridir

10:05 - January 07, 2023
Haber kodu: 3478836
Hacı Serdar Kasım, Irak'ın bir bölgesini IŞİD'den kurtardığında, kilisedeki Hristiyan bir kadın oradaki duvara şunları yazdı: “Ey Kutsal Meryem, huzur içinde yat, İsa bir daha çarmıha gerilmeyecek, çünkü Fatıma’nın çocukları geldi…”

Hacı Kasım, Hz. Hüseyin mektebindeki öğrencilerden biridirHacı Kasım Süleymani şehadetinin üçüncü yıl dönümünde yalnızca İran İslam Cumhuriyeti sınırlarında değil, dünyanın çeşitli bölgelerinde de anılıyor. Yalnızca İran için değil, bölge güvenliği için de hayatını vakfeden Şehit Süleymani’yi Araştırmacı Hatice Arslan ile konuştuk. Ehli sünnet Medreselerinde eğitim alan ve sonrasında uzun süre aynı medreselerde eğitim veren Arslan, İmam Humeyni ile inkılapla tanıştığını söylüyor. Arslan, Kasım Süleymani’nin dünya halkları tarafından bu kadar kabul görmesini İmam Humeyni’nin halk tarafından kabul görmesine benzetiyor. İşte röportajımız:

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Hatice Arslan. İstanbul’da ikamet ediyorum. Ehli sünnet bir ailede doğup büyüdüm ve yıllarca Ehli sünnet medreselerinde eğitim aldım ve eğitim verdim. Gençlik dönemlerimi İslam İnkılabı’nın bölgeleri etkilemesiyle birlikte ben de kendi ülkemde kısıtlı imkanlara rağmen mümkün mertebe takip etmeye çalıştım ve o dönemde inkılabı gerçekleştiren Cemeran pirine karşı gönlümde bir muhabbet oluştu. İmam Humeyni’yi döneminin put kıranı olarak gördüm ve İbrahim peygamberin yiğitçe putları kırması gibi o dönemin firavunlarına başkaldıran devrimine Sünni olmamla birlikte gönülden bağlılık duydum ve ondan sonra gönlüm gözüm ve  kulağımla artık inkılabı takip eder oldum.

Hacı Kasım Süleymani’nin şehadetinin yıldönümündeyiz, dünyanın birçok noktasında anma merasimleri gerçekleştiriliyor. Nasıl yorumluyorsunuz?

Hacı Kasım’ı anma merasimleri hacı Kasım’ı anlama açısından çok önemli. Zira Hacı Kasım varlığıyla, eylemleriyle, şahsiyeti ve söylemleriyle bunu hak ediyor. Böyle bir şahsiyeti anmak ve anlamak ve tüm dünyaya Hacı Kasım mektebinin öğretilerini ve mesajlarını ulaştırmak açısından bir vesile. Belki bu sebeple halklar onun şahsiyetini ve  fikirlerini bir nebze de olsa öğrenebilir ve dostu-düşmanı tanıma açısından bir fikre sahip olabilirler. Zaman öyle bir zaman ki at izi it izine karışmış durumda. Ancak böyle şahsiyetlerin ışığında ehli basiret olabilir ve seçici davranıp yolumuzu aydınlatabiliriz, zira onlar bizim yol işaretlerimizdirler. Hacı Kasım İmam Hüseyin mektebindeki öğrencilerden biridir. Onu bilmek, anmak ve anlamak Hz. Hüseyin’i bilmeye davettir.

“Serdar-e delha” diye bir ifade kullanılıyor Farsçada, yani “Gönüllerin Komutanı” bu ifade üzerinden Hacı Kasım’ın savaş bölgelerindeki başarılarından hem meydanların adamı olduğunu hem de gönüllerde taht kurduğunu anlıyoruz. Aslında hem savaşın gerektirdiği sert karakteristik özellikleri barındırmak hem de mütevazı bir hayat ile herkesle samimi irtibat geliştirmek zor olsa gerek. Nasıl başarıyordu Hacı Kasım bunu?

Gerçekten de “serdar-e delha”dır Hacı Kasım, tıpkı üstadı İmam Humeyni gibi… İmam Humeyni inkılabı gerçekleştirdiginde dünyanın bütün coğrafyalarında halkların nezdinde “gönüllerin imamı” diye yerini almıştı. Gönüller coğrafyasında sınırlar çizilemez, orası gerçek vatandır aşıkların vatanıdır. Genci yaşlısı, kadını erkeği, Müslümanı Hristiyanı, Arabı acemiyle uçsuz bucaksız bir mezradır. Gönüllerin Serdarı da bunu çok iyi başarmıştır. Hacı Serdar Kasım, Irak'ın Biji şehrini IŞİD'den kurtardığında, kilisedeki Hristiyan bir kadın bunu oradaki duvara yazdı:

“Ey Kutsal Meryem, huzur içinde yat, İsa bir daha çarmıha gerilmeyecek, çünkü Fatıma’nın çocukları geldi…”

Buradan anladığımız üzere Hacı Kasım Süleymani ispatlamıştır bunu.

Hacı Kasım’ı anmışken Şehit Mehdi El Mühendis’i de anmak gerekir. İslam kardeşliği ve sonunda şehadete erişmek… Nasıl yorumlarsınız?

Şehit Kasım Süleymani ile birlikte şehit El Mühendisi de yad etmeden geçemeyiz. Aynı davaya gönül vermiş ve aynı safta şehit olmuş iki kahramanlar. Her iki şehit de dağ bayır şehadeti aradılar, sadece şehadetti arzuları ve bütün gayretlerini bu uğurda sarfettiler nitekim de bu arzularına ulaştılar. Bazı neferler vardır onlara şehadet ulaşır, bazı erler de vardır ki onlar şehadete ulaşır. Bu noktaya özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Şehitlik belki bir savaş cephesinde ya da Allah yolunda bir işte insana ulaşabilir ama şehadetin peşine düşüp onu elde etmek apayrı bir şeydir. Şehadetin ne derece yüce bir makam olduğuna işarettir. Bu dünya hayatının bir zerresine gönül vermemişliğin ve candan geçmişliğin nişanesidir. İmam Ali’nin de buyurduğu gibi, bu dünyanın kıymeti gönül erbabında keçinin aksırığından daha  değersizdir. Şehadetin peşine düşen ve nihayet onu bulan ve ona kavuşan iki sahsiyettir tarihe kaydolmuş bu iki şahsiyet. Şehit El Mühendisi ve Şehit Süleymani geçmişte birbiriyle savaşmış iki ülkenin vatandaşı olmakla birlikte aynı davaya adanmışlıkları ve aynı mektebin öğrencileri olmaları hasebiyle onları yüce bir mücadelenin iki şanlı neferi ve şehadetle sonuçlanan bir ölümle rızıklanmaları da Rabblerinin onlara hediyesidir.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Son olarak  şunu ilave etmek istiyorum, Kasım Süleymani artık tarihe adını kutsal kanıyla yazdırmış bir kahramandır onun şehadetiyle bir kez daha anlaşılmıştır ki samimi bir kalp ile yapılan ameller şahısların bedenleri ortadan kalksa bile eylemlerinin etkisi bakidir ve ta kıyamete kadar baki kalacaktır. Tıpkı İmam Hüseyin’in kıyamının kıyamete kadar canlı kalması gibi. Her ihlasla ve selim bir kalple gerçekleşen eylemler birer mektebe dönüşür ve bu mektepten ihlaslı  gönül erleri  yetişir. Tüm gönül erlerine ve şehitlere selam olsun. Allah bizleri de bu uğurda gayret gösterenlerden eylesin…

captcha