Uluslararası İmamet Vakfı başkanı Huccetul İslam Velmüslimin Muhammed Taki Sobhani Kur’an ve bilim arasındaki ilişki üzerine bir toplatıda açıklamalarda bulundu. Özet metin şöyledir:
Kur’an’ın bilimsel otoritesi temel bir konudur ve belki de Kur’an’ın teşekkülü İslam ümmetinin oluşması ile şekillenmiştir . Çünkü bu teorinin odak noktası uğraştığımız bilimsel alanlar olup, bir taraftan yeni, diğer taraftan uzun süredir devam ediyor olması belirsizlikleri yol açmaktadır.
Birinci nokta, Kur’an’ın bilimsel otoritesinin bir teori mi yoksa bir yaklaşım mı yoksa teorik bir çerçeve mi olduğudur. Eğer bir teori ise, bir teorinin çerçevesine sahip olmalıdır. Henüz tartışmanın bu seviyesinde değiliz ve bunun için teori kelimesini kullanamayız. Kur’an’ın anlaşılmasını ve uygulanmasını vurgulayan bilim ve bilgi yaklaşımıdır ve teorik bir çerçeve de olabilir.
Kur’an’ın bilimsel otoritesini bir makro teori şeklinde ele alabiliriz. Kur’an düşüncesine aşina bir sosyolog, Kur’an’ın bilimsel otoritesinin altında sosyoloji ve Kur’an teorisi ortaya koyabilir ve bu makro teori, farklı disiplinlerde farklı teorilerin üretilmesine olanak tanır.
Otorite kavramı
Kur’an’ın bilimsel otoritesi teorisinde, Kur’an’ın sosyoloji ve psikoloji gibi alanlara müdahale edebileceği ve bu bilgi yapısını tanıdığı iddia edilmektedir. Bu teoride otorite, anlamlı etki anlamına gelir. Bazen Kur’an’ın dünyada var olan doğruları anlattığını söyleriz ve doğal olarak bu otorite anlamına gelmez, ancak Kur’an’ın bilime müdahalesi yeni bir sonuç oluşturduğunda otorite isimlendirilebilir.
Kur’an’ın kapsamlılığı
Kur’an araştırmacılarının çoğu, Kur’an’ın bilimsel otoritesi konusunda hemfikirdir. İlk varsayım Kur’an’ın anlambilim imaları taşıdığıdır. İkincisi, Kur’an tefsir kaynaklarında, özellikle Ehl-i Beyt’in (as) tefsirlerinde anlam geliştirir. Diğer bir varsayım da Kur’an’ın kapsayıcı olduğu ve kapsayıcılığın anlamının ifrat ve tefrit değil, hidayet olduğudur. Kur’an-ı Kerim, bireysel ve toplumsal düzeyde hidayet içeren bir yol göstermeyi amaçlar.
Bir diğer varsayım bilimsel hidayettir. Bu anlamda insan hidayet için çeşitli ilimlerdeki bilgi araçlarına ihtiyaç duyarlar. Ahiret saadetine ulaşmak isteseler bile bilimsel rehberliğe ihtiyaç duyarlar. Diğer bir varsayım da, Kur’an’ın bilimlerde bulunmasının, diğer sahih ve doğru kaynakların çıkarılması anlamına gelmediğidir.
Bu varsayımlar geneldir ve eğer birisi bunları kabul etmezse, otorite teorisi bir zorlukla karşılaşacaktır. Yine de teoriyi kabul etmek zor değil. Bilimsel Kur’an araştırmaları için yeni bir alan sağlayan otorite teorisinin iki önemli özelliğine sahip olabiliriz. Birincisi, Kur’an’dan hangi bilim dallarının yararlandığını ve etkilendiğini ortaya koymaktır. Çünkü temel fikir Kur’an’dan bilimsel önermeler çıkarıp bilime sunmaktır.
4111629