IQNA

İnanç ilkeleri; Nübüvvet / 13

İslam toplumunda kanunun uygulanmasının garantörü

13:40 - February 27, 2023
Haber kodu: 3479456
İslam kanunların uygulanmasını güvence altına alma yöntemi, toplumda sürekli olarak gerçekleşmesini sağlayan özel niteliklere sahiptir.

İnsan toplumunda her kanun, insanlar arasında bir takım yaklaşımlarla uygulanır. Ama taklit, korku ve açgözlülük tam analamıyla kanuna göre amel etmek için doğru bir yöntem olamaz.

Kanunun icra edilmesi için en önemli faktör düşünsel büyüme ve anlayışı artırmak, yasa koyucuya karşı sevgi ve muhabbet oluşturmaktır. İslam’ın bu iki konudaki uygulaması ilginçtir:

1- Düşünsel gelişme ve büyüme: İslam okulunda ilim ve düşünce eğitimi emredilmiş olup takvalı alimlerle meşveret veya dünyayı dolaşarak deneyimler kazanmaya bu kadar  önem verilmesinin nedeni düşünce seviyesinin gelişme ve büyümesini sağlamak içindir. Kur’an-ı Kerim’in tamamında, geçmiş ümmetlerin tarihi ve yıkılış sebepleri, peygamberlerin tarihi ve başarılarının sırlarından bahsedilmesi düşüncemizin gelişmesi için zikredilmiştir.

Hüküm felsefesinin ve geçmişte inatçı milletlerinin helâk sebeplerinin beyanı, kanunlarının büyük ölçüde uygulanmasını garanti edebilir.

2- Duygulardan yardım alma: duygular ve hisler insanları işlerinde harekete geçiren faktörlerden biridir. Kur’an-ı Kerimde müminlerin teşvik edilmesi konusu üzerinde çok fazla durulmuştur. Hatta Allah İslam Peygamber’ine (sav) şöyle buyuruyor. “Onları arındırmak ve temize çıkarmak üzere mallarından sadaka al! Bir de onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah her şeyi çok iyi işitmekte ve bilmektedir.” (Tevbe: 103)

Bir diğer ayette şöyle buyruluyor:  “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?” (Nisâ: 75)

Bu ayette Allah, insanları harekete geçirmek için çaresiz kadın ve çocuklardan bahsederek onların duygularına hitap etmektedir.

Bir başka ayette şöyle okuyoruz: “Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç açık bir yoksulu ­doyurmaktır.” (Beled: 14-16)

Dikkat edildiğinde tüm bu ayetlerin duygusal olduğu ve  bu duygulardan yararlanarak insanları eyleme davet ettiği görülür.

3- Allah’a ve mead konusuna iman: İman, Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği dini, akla, tecrübeye ve felsefeye uygun olup olmadığına bakmadan tasdik etmek yani kabul edip, beğenip, inanmaktır. Ve neticede Allah’a geri dönerek onun adalet dergahında cevap vermektir. İman her iyiliğe on misli mükâfat verileceğine ve hataların bağışlayacağına, iyi ve kötünün her zerresinin bir hesabı olduğuna inanmaktır. Böyle bir iman itaatte önemli rol oynar.

4- İyiliği emretme kötülükten men etme: bir toplum gafletten uzak kararlı ve aktif olursa bütün insanlara iyiliği emreder kötülükten men ederler. Örneğin bir araba trafik kurallarına uymazsa diğer arabalar ona korna çalarak veya ışıklarını yakarak kuralları çiğnediğini hatırlatmak isteyecektir. Bu işlem sürücü pişman olup ihlali durdurana kadar devam edecektir. Evet, halkın kendisi yasanın uygulanmasını garanti edebilir.

5- Hükümet ve ceza: Yukardaki örnekte olduğu gibi sürücü tüm uyarıları dikkate almaz ve ihlallere devam ederse devreye polis girerek ceza verecektir.

Bazı İslami hükümlerin icra edilmesini garanti eden, Allah’ın kanununun hakim olması için bazı günahların faillerini cezalandıran İslam hükümetidir.

Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Nübüvvet) kitabından alıntıdır.

captcha