Namaz Allah’ın adı ve Tekbir ile başlar. Sonra namazı kılma amacımızı ifade etmek için niyet ederiz ve ‘Allahu Ekber’ diyerek namaza başlar, Yüce Allah dışında her şeyi kalbimizden çıkarırız.
Allahu Ekber “Allah en büyüktür” demektir. Yani ilmiyle, iradesiyle, kudretiyle, hâkimiyetiyle.. tüm isim ve sıfatlarıyla, Allah’ın azametini, yüceliğini, müteal (aşkın) olduğunu ifade eder.
Allahu Ekber diyerek, O’ndan başka güç tanımadığımızı, O’ndan başka kimseden korkmadığımızı ve yalnız O’na itaat ettiğimizi beyan ederiz. O’nun adı dışında başlamıyoruz çünkü O en büyüktür.
Namaz Tekbirle başlar ve Tekbirle biter. Her rükû ve secdeden önce, namazın her yerinde, hatta selamdan sonra bile Tekbir getiririz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)Allahu Ekber kelimesinin Allah katında en sevgili kelime olduğunu söyler.
Tekbirden sonra namazda Fatiha suresi ve ardından İhlas suresi gibi Kur’an’nın bir başka suresini okuruz. Sureler Besmele ile yani Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla (Bismillâhirrahmânirrahîm) başlar. Bismillah Allah’a teveccüh etmenin ve O’ndan yardım istemenin sırrıdır.
Bismillah Allah’a kulluğun alameti, sevgi ve tevekkülün tecellisidir.
Sonra da “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur” deriz. Çünkü bütün nimetler ve rahmetler O'ndandır. Onun nimetleri asla sayılamaz.
Daha sonra Allah’tan hidayet dileyek O’ndan bizi dosdoğru yola, takva, adalet, temizlik, salih amel ve Allah’a kulluk olan Allah’ın kendilerine nimet verdiği kimselerin yoluna iletmesini isteriz.
Tevhid suresinde Allah’ı tek ilâh, doğurmamış ve doğmamış, eşi ve benzeri olmayan bir Allah olarak tesbih ederiz.
Rükû ve secdelerde de Allah’a hamd ederiz ve yüce Rabbimizi her türlü, haksızlıktan, adaletsizlikten, cehaletten, maddî, beşeri ve sınırlayıcı her türlü sıfattan ve noksanlıktan münezzeh biliriz.
Allahım! bize yol gösterdiğin, küçük büyük, maddi ve manevi nimetler verdiğin için sana hamd ederiz. Senin huzurunda eğilmemiz tevazumuzun bir alametidir.
Senden başka hiçbir güce boyun eğmiyoruz. Sonsuz kemalin ve gücün önünde eğilerek sana ‘secde’ ediyoruz. Allah’ı hamd ile tüm eksikliklerden tenzih ederek tesbih ederim.
Allah’ım! Günahlarımızı affedebilecek olan sensin. Bize yol göstermezsen, yoldan çıkarız. Elimizi tutmazsan şeytanın elinin ve nefsin arzularına esir oluruz.
Ey değerli ve eşsiz Allah’ım Sana layık bir kul olmayı ve aslında vesvese ve günahlardan uzak durmayı bize muvaffak eyle.,
Allah’ım!...
Senin huzurunda eğildiğimizde secdeye kapanırız yani topraktan geldik ve yine toprağa döneceğiz. Secdeden kalktığımızda yani öldükten sonra amellerimizin hesabını vermek için tekrar kalkacağız.
Tevazu ve ibadet ruhu secdede canlanır. Secde diğer tüm amellerden daha çok sevdiğimiz manevi bir haldir.
Teşehhüt, Allah’ın birliğine ve elçisinin peygamberliğine şahidliğimizdir. Namazın sonundaki selâm ise Peygamber Efendimiz’e (s.a.v), bütün müminlere, salih amellere ve meleklere selâm etmektir.
Muhsin Kıraati’nin 'Namaza Giriş' kitabından alıntıdır.