Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz’e (sav) 23 yılda indirilen Müslümanların kutsal kitabıdır. Kur’an hem muhtevası hem konusu hemde tek tek kelimesi itibarıyla Allah’ın iradesine bağıldır. Hiç kimsenin hatta İslam Peygamber’inin bu kitaba müdahale etmeye ve değiştirmeye hakkı yoktur. Hâkka suresi 44 ila 46. Ayetlerini okuyoruz: “ Eğer peygamber bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, Elbette onu kıskıvrak yakalardık. Sonra onun can damarını koparırdık.”
Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetleri, ayetleri söyleyenin şüphesiz Allah olduğunu gösteren özelliklere sahiptir:
1-Allah bu kitabın göndericisini Hicr suresi 9. Ayetinde şöyle bildirir: “ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.”
2- Bazı durumlarda vahiy aracısız olarak Allah’ın Kur’an’ı doğrudan İslam Peygamber’inin kalbine indirmesiyle olmuştur. Bazı durumlarda ise Allah Cebrail vasıtasıyla Kur’an’ı nazil etmiştir. Bu aracının, Kur’an’a hiçbir şey eklemediğinden ve Kur’an’dan hiçbir şey çıkarmadığından emin olmak için Allah Bakara Suresi’nde şöyle buyurmaktadır: Söyle (yahudilere): “Cebrâil’e kim düşmansa bilsin ki, Allah’ın izniyle önce gelen kitapları doğrulayıcı, müminler için bir hidayet rehberi ve müjdeci olarak Kur’an’ı senin kalbine indiren odur.” (Bakara:97) Bu ayet Cebrail’in Allah tarafından teyit edildiğini göstermektedir.
3-Kur’an-ı Kerim Peygamber Efendimiz’in (sav) kalbine indirilmiştir. Allah, İslam Peygamber’inin (sav) kendinden bir şey söylemediğini ve söylediği her şeyin Allah’ın sözü olduğunu belirtmek ister. Necm suresi, 3-4. Ayetleri: “ Kişisel arzularına göre de konuşmamaktadır. O (size okuduğu), kendisine indirilmiş vahiyden başka bir şey değildir.”
Nüzul kelimesini kullandığımızda bir şeyin indiği daha yüksek bir yer olduğu anlamına gelir. Nüzul kelimesi ilâhi kitapların, özelliklede Kur’an’ın Allah katından gelişini ifade eder. Kur’an’ın bu dünyanın üstünde bir alemden indirildiği doğrudur Ancak bu mesela Allah’ın göklerde bir yeri olduğu ve Kur’an’ı oradan indirdiği anlamına gelmez. Bu Allah’ın yüce makamını gösterir.
Bu konuyal ilgili diğer bir noktada Kur’an’ın nüzulunun, Allah’ın diğer nimetlerinin gökten inişi gibi olup olmadığıdır. Yani gökten yeryüzüne gönderilen yağmur Kur’an gibi midir? Tabiki cevap menfidir. Kur’an’ın indirilmesi, diğer şeylerin indirilmesi gibi değildir. İnce farkı iki kelimede ‘asmak’ ve ‘atmak’ta yatar. Allah yeryüzüne yağmur gönderir, yani gökten gönderilen yağmur yeryüzündedir ve bu su damlası artık gökte değildir. Kur’an-ı Kerim nazil olmuştur ve Müslümanların elinde olmasına rağmen göklerde ve yerde herşeyin sahibi Allah ile bağını koparmamıştır.
Bir başka örnek ise bir ip düşünün. Bu tek başına ne kimsenin derdini çözer nede işe yarar. Ama bir kuyudan sarkan bir ip tasavvur edin, bu kuyunun başında ip sağlam bir şeye bağlanmıştır. Kur’an bir kurtuluş vesilesi olduğu için bu ikinci ip insanı kuyunun karanlıklarından kurtararak sapkınlıktan koruyabilir. Kur’an bir taraftan yüce Allah’a bağlıdır, diğer tarafta ise bu ipe sarılarak sapmamamız için aramızdadır.