Al-i İmrân suresi 3. ayeti: “O sana kitabı, gerçeğin ta kendisi ve öncekileri doğrulayıcı olarak indirmiştir; daha önce insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ve İncil’i indirmişti; furkanı da indirdi.”
Bu, Kur’an-ın Allah katında tek din olduğunu ispatlayan ayetlerinden biridir. Tek bir din vardır o da Allah’a teslimiyettir. Al-i İmran suresi 19. ayeti: “Kuşkusuz Allah katında din İslam’dır.”
Al-i İmrân suresi 85. ayeti: “Kim İslâm’dan başka bir din arama çabası içine girerse, bilsin ki bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o âhirette ziyan edenlerden olacaktır.”
İslam, Hıristiyanlık, Musevilik vb. şeklinde gelenler, hepsi Allah’a teslim olmayı gerektiren farklı şeriatlardır. Bu şeriatların gerçek özü bir ve aynıdır ve herhangi bir çelişki veya tutarsızlık yoktur. Kur’an’a göre, bize ulaşan ilahi kitaplarda görülen farklılıklar, bazılarının onlarda yaptıkları değişikliklerden kaynaklanmaktadır. (Al-i İmran Suresi 78. ayet ve diğer ayetler)
Diğer bir nokta da şeriatlar arasındaki farkların mükemmel ve eksik olduğu açıklanmalıdır. Genç bir adama üç kitap verdiğinizi ve ona ilkinin bilgisini %20 artıracağını, ikincisinin bilgisini %45 artıracağını ve üçüncüsünün bilgisini yüzde 90 artıracağını söylediğinizi hayal edin.
Bu örnekten anlıyoruz ki bu üç kitabın birbirleriyle çelişmediği ama her biri birinin büyümesine yardımcı olmak için farklı bir kapasiteye sahiptir. Öyleyse şeriatlar arasındaki farklılıklar, insanın gelişimi için birbirinden farklı yeteneklere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır.
Bu ayette, Kur’an’ın hak ile birlikte indirilmesi, bu konunun inkar edilemez bir gerçek olduğu ve içinde hiçbir batıl bulunmadığı anlamına gelir.