Bu konuda bazı ayet ve hadislere değinelim:
1- Ahzâb suresi 44. ayeti: “Kendisine kavuştukları gün onları esenlik dileyerek selâmlayacaktır ve onlar için değerli bir ödül hazırlamıştır.”
Salihlere, ölüm anında ve Allah’a kavuştuklarında hürmetle davranılır. Huzur, güvenlik ve Allah’ın kendileri için mükâfat hazırladığı müjdesiyle Berzah’a ve cennete gireceklerdir.
2- Fecr suresi 27-28. ayeti: “ Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak rabbine dön.”
Bu ayetin tefsirinde merhum Allame Tabatabai’nin verdiği bir hadisi okuyoruz.
Mümin ölüm anında korkar, fakat ruhları kabz eden melek onu teselli ederek “Neden korkuyorsun?! Ben sana babandan daha sevgi doluyum, aç gözlerini.” der. Bu sırada mümin insan gözlerini açar Peygamber Efendimiz’in güzel yüzünü, imamları görür. Daha sonra Allah tarafından bir çağrı gelir ve “Ey huzurlu ruh, Rabbine dön ve özel kullarımın etrafında ol ve kendi cennetime gir” denir. ( El Mizan tefsiri)
3- Fussilet suresi 30. ayeti: “Rabbimiz Allah’tır” deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine melekler şu müjdeyle inerler: “Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin!”
Ayette “Korkmayın ve kederlenmeyin” buyuruluyor. Çünkü korku gelecekte yaşanabilecek tehlikelerden korkudur, hüzün ve keder ise karanlık geçmişin korkusudur. (El-Mizan Tefsiri)
İmam Sadık’dan (a.s) gelen bir hadis-i şerifte, meleklerin ve müjdelerin inmesinin ölüm anında olduğu bildirilmektedir. (El-Mizan Tefsiri)
4- Nahl suresi 32. ayeti: “Onlar, meleklerin, “Selâm size; yaptıklarınıza karşılık girin cennete!” diyerek mutluluk içinde ruhlarını teslim alacağı kimselerdir.”
5- Yunus suresi 62-64. ayetleri: “Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler. Onlar ki, iman etmişler ve takvâya ermişlerdir, işte onlara hem bu dünya hayatında hem de âhirette müjdeler olsun! Allah’ın sözlerinde değişme olmaz; (öyleyse) en büyük kazanç budur.”
İmam Sadık (a.s) bu ayetteki müjdenin, ölüm anında Allah’ın evliyalarının ağzından duyulan müjdenin aynısı olduğunu söyler. (El-Mizan Tefsiri)
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Mead ) kitabından alıntıdır.