İnsanoğlunun Allah’a inancının hayatta etkileri ve sonuçları olduğu gibi Allah’a ortak koşmanın da Kur’an’da bahsedilen yıkıcı etkileri vardır.
1- Amellerin bozulması
Allah’a ortak koşmak insanoğlunun tüm iyiliklerini yok ettiği gibi amellerinin yok olmasına ve silinmesinde neden olur.
Bazen hayattaki küçük bir amel ve davranış insanın tüm çabalarını yok eder. örneğin:
Bazen bir öğrenci bütün yıl ders çalışır ama sınava girmez ve bu nedenle diplomasını alamaz. Bilgisi yerindedir ama toplumsal itibarını kaybeder.
Sağlık konularına çok dikkat eden bir birey düşünün bir an çok az bir zehir içtiğinde bu küçük ameli onun aldığı tüm sağlık önlemlerini ortadan kaldırır.
Allah’a ortak koşmak aynı zehir içmek gibidir. Yaşam boyu çekilen tüm zahmetleri yok eder. Kur’an-ı Kerim’e teveccüh edelim: “Eğer onlar Allah’a ortak koşsalardı yapageldikleri iyi şeyler elbette boşa giderdi.” (En’âm: 88)
Peygamber Efendimiz’e şöyle buyuruyor: “Sana ve senden öncekilere şöyle vahyedildi: Eğer Allah’a ortak koşarsan bilmiş ol ki yaptıkların boşa gidecek ve mutlaka hüsrana uğrayanlardan olacaksın”. (Zümer:65)
2- Kaygı ve endişe
Bir insanın tüm insanları memnun etmesi mümkün değildir. Çünkü herbirinin beklentisi fazladır. İşte burada tevhid ve şirk meselesi gündeme gelir. Muvahhid yani Tevhid inancına sahip olan Allah’ın vahdaniyetine şeksiz şüphesiz iman eden bir insan sadece Allah’ı razı etmeyi düşünür. İnsanların veya grupların ne istediğine önem vermez kendine has bir huzuru vardır.
a- Yusuf suresi 39. ayeti: “Ey hapishane arkadaşlarım! Çeşit çeşit tanrılar mı, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek Allah mı (inanıp bağlanmak için) daha iyi?”
İnsanın birden fazla koruyucusu ve efendisi olması mı yoksa yegane kudret ve tasarruf sahini tek bir Allah’ın olması mı daha iyidir? İnsan tek bir Allah’ı razı etme düşüncesinde mi, yoksa farklı zevklere sahip birden fazla insanı razı etme düşüncesinde mi huzur bulur?
b- Zümer suresi 29. ayeti: “Allah şöyle bir örnek veriyor: Bir adam var ki onun birbiriyle ihtilâflı birçok ortak efendisi bulunmaktadır; bir adam da var ki bir tek kişiye bağlıdır. Şimdi bu iki adamın durumları eşit olabilir mi? Bütün övgüler Allah’a mahsustur; fakat çoğu bunu anlamamaktadır.”
3- Şahsiyette sarsıntı
Kur’an-ı Kerim’in Hac suresi 31. ayetinde şöyle buyruluyor: “Bunları, Allah’ın birliğine -şirke sapmadan- iman etmiş olarak yapın. Allah’a ortak koşan kişi, gökten düşüp parçalanan ve kuşların kapıştığı yahut rüzgârın ücra bir yere sürüklediği nesnelerden farksızdır.”
Allah’a ortak koşan insan seçkin konumunu yitirip bayağılaşır, yırtıcı kuşların didiklediği leş, rüzgârın savurduğu cansız vücut parçacıkları gibi olur; şirkte ısrarcı davranmanın insanı bir süre ortalıkta bırakıp bocalatması, sonunda helâke sürüklemesi kaçınılmazdır
Ama tevhid inancına sahip insan Lailahe İllellah güzel kelimesine sarılan insandır. Tıpkı hadisi şerifte söylendiği gibi “LA İLAHE İLLALLAH” kelimesi benim “Kalemdir” Öyleyse kim bu kelimeyi söylerse benim kaleme girmiş olur; kaleme giren kimse de azabımdan uzak kalır (kurtulur) “
4- Toplumdaki ihtilaf ve bölünme
Tevhidi bir toplumda tek bir hüküm, kanun ve çizgi vardır. O da Allah’ın yolu ve kanunudur. İnsanların tek bir koruyucusu vardır. Ancak şirkin hakim olduğu bir toplumda farklı düzenleme ve yollar vardır. Herkes kendi yarattığı yolu ve şeyi tasdik etmeyi düşünür.
Mü’münûn suresi 91. ayeti: “O’nunla beraber başka bir tanrı da yoktur; aksi taktirde her tanrı kendi yarattıklarını alıp bir tarafa çekilir ve mutlaka o tanrılardan biri diğerine baskın gelmeye çalışırdı.”
Ahzab suresi 67. ayeti: “Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar.”
Mü’minun suresi 91. ayeti: “....o tanrılardan biri diğerine baskın gelmeye çalışırdı.”
Rûm suresi 32. ayeti: “…dinlerinde ayrılığa düşüp -her bir grubun kendindekini beğendiği- fırkalara ayrılanlardan olmayın.”
Tefrika ve çatışmalar şirkin toplumsal sonuçlarıdır.
5- Kıyamet gününde zillet ve aşağılanma
Şirkin ahiretteki etkisi cehennem ateşi ve rezil rüsva olmaktır. Kur’an-ı kerim insanları Allah’a ortak koşmaması konusunda uyararak şöyle buyuruyor: “İşte bunlar, rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah’tan başka tanrı tanıma; sonra kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.” (İsrâ: 39)
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Tevhid ) kitabından alıntıdır.