IQNA

Kur’an-ı Kerim ile sohbet /39

İlahi bir kitaba inanların güzel özellikleri

14:40 - October 24, 2023
Haber kodu: 3482139
TAHRAN (IQNA) - Kur’an’da yer alan Ehl-i Kitap terimi, daha önce gönderilen peygamberlerin ümmetleri için kullanılan bir kavramdır. Ehl-i Kitap (Ehlü’l-Kitâb) lügat olarak “İlâhî bir kitaba inananlar” anlamına gelir.

Terim olarak , kendilerine kitap verilmiş, Tevrat, Zebur, İncil gibi kitaplardan birine inananlara isim olarak kullanılır. Yahudi ve Hıristiyanlarla sınırlandırılmaksızın, ilâhî bir dine inanan, Tevrat, İncil, Zebur ve Hz. İbrahim’e verilen suhuf gibi bir kitaba inananlara Kitap Ehli denilmektedir.

Al-i İmrân suresi 113-114-115. ayetleri: Hepsi bir değildir: Ehl-i kitap’tan öyle bir topluluk var ki, geceleri ibadete durup Allah’ın âyetlerini okur, secdeye kapanırlar.

 Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir.

 Ne hayır yaparlarsa bilsinler ki karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kötülükten sakınanları bilir.

Gerçek şu ki, kitap ehlinin  (Müslümanlar gibi) din ve takva bakımından hepsi aynı değildir ve aralarında kitabı okuyup Ilahi ayetler üzerinde düşünenler de vardır. Hak ve hakikatla karşılaştıklarında hemen başlarını öne eğerler. Secdenin gerçek manası da budur. İslam’ın, tüm ilahi ve semavi dinlerin emrettiği gibi kıyamet gününe inanır, iyi işler yapmak için çabalar ve insanlara iyiliği emreder kötülükten sakındırırlar.  Dünya ve ahiret saadetinin, her iki dünyada korku ve kederden kurtuluşun şartı budur.

Profesör William Chittick, İrani ve İslami edebiyat, kültür ve irfan alanındaki çağdaş araştırmacılardan biri olup İskoçya’nın Glasgow kentinde verdiği bir konferansta Hz Mesih’in Müslüman olduğuna dair uzun bir açıklama sundu.



Kur’an-ı Kerim’de  pek çok peygamberin Müslüman olduğu belirtilmektedir:  Allah, Yunus Suresi'nin 72. ayetinde, ümmetine şöyle diyen Nuh'un sözlerini aktarmaktadır: “Bana (Allah’a) teslimiyet içinde olanlardan biri olmam emredildi.” aynı surenin 84. ayetinde Allah Musa’nın (as) şöyle buyurduğunu haber vermektedir:  “Mûsâ “Ey kavmim!” dedi, “Eğer Allah’a iman ettiyseniz, gerçekten O’na teslim olduysanız, artık yalnız O’na güvenip dayanın.” Ve yine aynı surenin 90. ayetinde Firavun, boğulma ve helak olma durumuna düştüğünde ve Musa’nın Allah'ına ve onun yoluna imanını ilan etmek istediğinde şöyle buyurmaktadır:  “…Sonunda Firavun boğulmak üzereyken şöyle dedi: “Elhak inandım ki, İsrâiloğulları’nın iman ettiğinden başka tanrı yokmuş! Ben de artık kendini O’na teslim edenlerden biriyim.”

Kur’an’da Müslüman kelimesinin İslam’dan önceki kavimler ve peygamberler için kullanıldığına işaret eden pek çok ayet vardır.

Allah’ın bildirdiği gibi, hem Hıristiyanlıkta hem de Yahudilikte, 6. yüzyılın ünlü hekimi Yahudi Musa İbn Meymun gibi gerçek bir Müslüman’nın vasıflarını kendinde bulunduran Kitap ehli insanlar vardı. Meymun vefat ettiğinde şehirdeki her insan onun cenazesine katılmış ve kendi yöntemleriyle ona dua etmiştir.

Üstad Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “Kur’an ile 365 gün sohbet” kitabından alıntıdır.

4119702

captcha