IQNA

Kur’an-ı Kerim ile sohbet / 59

Allah iyiliğe on katı verirken kötülüğe sadece misli ile karşılık verir

15:55 - December 12, 2023
Haber kodu: 3482693
IQNA – Marifet ehline göre her iyiliğin gerçek karşılığı başarılı şekilde uygulanmasında yatmaktadır. Çünkü iyilik yapmak yavaş yavaş insanda erdem ve iyi bir özellik haline gelir ve bu hasene insanı Allah’a yakınlaştırır.

‘İyilik’ ve ‘kötülük’ şeklinde dilimize aktardığımız bu iki kelime, Kur’an’ın ilgili ayetinde ‘hasene’ ve ‘seyyie’ şeklinde yer alır. Hasene, kelime olarak, her bir güzel söz ve yararlı amel/iş anlamından başka nimet, bolluk, mutluluk ve ferahlık gibi manalara gelir. Seyyie ise, temelde kötü ve yararsız her bir söz, hareket ve işi ifade etme yanında darlık, kıtlık, musibet ve ‘ikâb/ceza’ gibi anlamları da ihtiva eden bir kelimedir.

Kim herhangi bir iyilik yapar, iyiliğe teşvik ve öncülük ederse, o kimseye yaptığının en az 10 katı karşılık verilecektir. 

Allah Teala, yapılan ibadet ve iyiliklere on katı ya da daha fazlasıyla, kötülüklere ise misliyle karşılık verir. Bu onun sonsuz rahmetinin göstergelerinden sadece biridir.

En’âm suresi 160. ayeti: “Kim iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır; kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.”

İyi iş insanın gönlünü huzura kavuşturan ve içe sinen şey olup bir çeşit keramet ve bağışlanma olarak kabul edilir. Çünkü insan, hayatını, bedenini, maddi ve manevi zenginliğini başkaları uğruna harcar. Ayette insan iyiliğe teşvik edilerek dünyada yaptığı her iyiliğin  gene kendine döneceği bildirilmiştir.

Allah her iyiliğe on kat mükâfat verir. Dünyada yüzde bin kâr payı veren bir finans merkezi yoktur. Elbette yüzde bin mükâfat en az olanıdır bazen de ölçülemez ve hesaplanamaz bir ödül vaat eder.

Bu ayette hikmet ve ibret  bulunmakta olup İnsanları Allah’ın lütfunu taklit etmeye teşvik eder. İlk önce iyilik yapan her zaman öndedir. Hiçbir çocuk ne kadar mal, mülk ve hizmet etse bir annenin lütfunu yerine getiremez. Bir kimse beğenilmeyen bir şey yaparsa, Allah’ın ve salih kullarının yaptığı gibi, mümkünse onu bağışlamak gerekir. Bu ayetteki örneğe göre kötülüğe ne eksik ne fazla dengi kadar karşılık verilecektir. Ancak kötülüğü kalplerinde basleyenler ise ellerinden gelse yüz kötülüğe izin vereceklerdir. Harun’un Bermekî’nin ailesine yaptığı.

Marifet ehline göre her iyiliğin gerçek karşılığı başarılı şekilde uygulanmasında yatmaktadır. Çünkü iyilik yapmak yavaş yavaş insanda erdem ve iyi bir özellik haline gelir ve bu hasene insanı Allah’a yakınlaştırır. Bazı insanlar iyilikleri açgözlülük ve ikiyüzlülükle karıştırır. Bazen şaşırıp bencilleşirler. Bu durum, Allah’a sunulduğunda kalbi arındırmak için gereken samimiyet ve hayırseverlikten yoksun eylemlerle sonuçlanır.

İyilik insanın şeref tacıdır. Her iyilikten binlerce nimet ve bereket doğar. İyilik insanı zamanın Süleyman’ı ve nadir insanı yapar. On kat sevap, Allah’ın bildirdiği gibi, iyilik gelininden doğan on çocuk gibidir. Her çocuk bir bereket çağlayanını temsil eder. Bu doğumlar sürekli artan bir bereketle devam ederek ölçülemez ve kalıcı bir etki yaratır.

Üstad Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “Kur’an ile 365 gün sohbet” kitabından alıntıdır.

4124485

captcha