Hucurât suresi 14. ayeti: “Bedevîler, “İman ettik” dediler. Şunu söyle: “Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz. Bununla beraber Allah’a ve resulüne itaat ederseniz yaptığınız hiçbir şeyi boşa çıkarmaz; Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”
İman, kalbin bağlanışı, teslimiyeti, ikrari ve tasdikidir, İslam Allah Teâlâ'nın emirlerine teslim olmak ve bağlanmaktır.
Bir insanın İslam’a geçmek için maddi eğilimleri veya kişisel çıkarları olabilir. İman ise ilim ve manevi saiklerden kaynaklanır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İslam’ın görünen, belli bir mesele olduğunu, imanın yerinin ise kalpte olduğunu söylemiştir. (Mecmeul Beyan, cilt 9, s. 138). Bazı rivayetlerde “İslam” kavramının sözlü ikrarla sınırlı olduğu belirtilmektedir. İman ise amellerle birleştirilmiş iz’andır.
İman İslam’ın ortağıdır ama İslam imanın ortağı değildir. Başka bir deyişle her Müslüman mümindir ama her Müslüman mümin değildir. İman kalbe yerleşir. İslam, miras, evlilik, kan bağı gibi kanunların kendisine göre uygulanmasını sağlar. (El-Kafi, cilt 2, s. 24).
Numune Tefsiri, cilt 22, s. 210’dan alınmıştır.