IQNA

Orta Doğu'nun kalbinde etnik temizliğe karşı sessizlik

16:43 - August 20, 2025
Haber kodu: 3488656
IQNA - İsrail yıllarca “demokrasi” maskesinin arkasına saklandı. Ancak şimdi Ortadoğu’nun kalbinde gerçekleştirdiği soykırım ve etnik temizlikle dünya onun gerçek yüzünü gördü.

Enkaz altında kalan, susuzluktan ve açlıktan ölen çocukların görüntüleri, su, yiyecek ve ilaç eksikliğinden dolayı çocuklarını kurtaramayan annelerin görüntüleri işgalci rejimin gerçek yüzünü ortaya çıkardı.

Siyonist rejimin Ortadoğu’nun kalbinde gerçekleştirdiği soykırım ve etnik temizlik. Gazze’de yiyecek ve su eksikliğinden ölen çocukların, yiyecek ve su eksikliğinden çocuklarını besleyecek sütü olmayan annelerin veya ilaçsız hastanelerde çocuklarını kaybeden annelerin görüntüleri artık hiçbir gerekçeye yer bırakmıyor.

Bu sıradan bir çatışma değil, bir ulusu yok etmek için örgütlenmiş bir politikadır. İsrail sadece Filistin halkının düşmanı değil, aynı zamanda bölgenin güvenliğinin ve geleceğinin de düşmanıdır.

Gazzeli çocuklara yiyecek ve su vermeyen aynı el, bir gün bölgedeki herhangi bir bağımsız ülkeye de saldırabilir.

Müslüman bir ülke eğer bu komplo ve katliamdan kendini muaf sanıyorsa, çok büyük bir yanılgı içindedir. Allah Maide suresi 82. ayetinde şöyle buyuruyor: “Kuşku yok ki iman edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin. Yine, onlar arasında iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da, “Biz hıristiyanız” diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.”

Dolayısıyla bu suç karşısında sessiz kalmak, şehit kanına ve insanlık değerlerine ihanet olduğu gibi bunun için önlem alınmazsa yakın gelecekte diğer Müslümanların da başına gelebilecek büyük bir tehlikedir.

Bugün bu ortak düşmana karşı mazlumun elini tutmazsak onların çektiği acıları birgün bizde çekebiliriz. Nisâ suresi 75. ayeti: “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?”

Enfâl suresi 73. ayeti: “İnkâr edenler de birbirlerinin yakın ve yardımcılarıdır. İlişkilerinizi böyle kurmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozulma olur.”

Birçok Müslüman ülke bu suça teslim ve bir gün, kendilerinin de bu acıyı çekebileceğinin farkında değil.

Bu tür ülkelerle ilgili bir diğer önemli nokta ise dini vecibelerin yerine getirilmesidir. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de mazlumlara yardım etmek gibi diğer farzları da açıkça bildirmiştir.

Bakara suresi 85. ayeti: “ Sonra işte şimdi sizler birbirinizi öldürüyorsunuz; içinizden bir kesimi yurtlarından sürüyor, onlara karşı kötülük ve düşmanlıkta birbirinize arka çıkıyorsunuz. Esirler olarak size geldiklerinde de fidye verip kendilerini kurtarıyorsunuz. Hâlbuki onları sürgün etmek size haram kılınmıştı. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir.”

Başka bir deyişle, İsrail küresel ölçekte, dünyanın bir zamanlar karşı çıktığı şeye dönüşüyor: Güney Afrika’daki apartheid rejimi ve Nazi ırkçılığı.

İsrail sadece Filistinlilerin evlerini yıkmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyanın vicdanını da yakıyor.

Kendini insan hakları savunucusu olarak tanımlayan bir dünya, sivillere yönelik su, gıda ve ilaç ambargosuna nasıl sessiz kalabilir?

Bugün seçim yapma zamanı; ya insanlığın yanında olacağız ya da suçun yanında. Tarih yargılayacak ve çocukların öldürülmesi karşısındaki sessizlik, hiçbir hükümetin asla silemeyeceği bir utanç lekesi olacak.

4300829

captcha