İnsanlara yol göstermek için Allah’ın elçileri gönderildiğinde, insanların ilk istedikleri şeylerden biri, Allah’ın gücünü ve onun nübüvvet iddiasına inanmaları için bir mucize göstermesi idi.
İlâhî peygamberlerin her birinin belirli özelliklerde birçok mucizesi kaydedilmiştir. Allah tarafından peygamber gönderilmesinin sona ermesiyle birlikte peygamberlik mucizeleri de sona ermiştir. Ancak, etrafımızda dikkatle inceleyerek öğrenebileceğimiz çok sayıda başka mucizeler de vardır. Bu mucizelerden birisi de insandır.
Ama insanı neden bir mucize olarak kabul edelim? Kur’an-ı Kerim insan oluşumunun temel malzemesini bir tür balçık olduğunu söyler: Hicr suresi 26. ayeti: “Andolsun biz insanı şekillenebilir özlü balçıktan, (şekil verilip) kurutulmuş çamurdan yarattık”.
Allahü Teala yaratılışla ilgili şöyle buyuruyor: “Andolsun biz insanı çamurdan, bir süzmeden yarattık. Sonra onu bir nutfe (sperm) olarak sağlam bir karar yerine koyduk. Sonra nutfeyi alaka (embriyo) ya çevirdik. Alakayı (embriyo) bir çiğnemlik ete çevirdik, bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik, kemiklere et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli Allah, ne yücedir. (Mü’minun : 12-14)
Kur’an-ı Kerim insanoğluna yaratılışı üzerinde düşünmesini tavsiye eder. Görünen o ki, Allah’ın varlığını ispatlamak için mucize arayan herkes için insanın yaratılışını düşünmesi yeterlidir. Hac suresi 5 ayeti:” Ey insanlar! Öldükten sonra dirileceğinizden kuşku duyuyorsanız şunu unutmayın ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra belli belirsiz et parçasından yarattık ki size (kudretimizi) açıkça gösterelim; ve biz dilediğimizin rahimlerde belirli bir vakte kadar kalmasını sağlarız, sonra sizi bebek olarak çıkarırız, ki daha sonra yetişkinlik çağınıza erişesiniz. İçinizden kimi erken vefat ettirilirken kimi de önceden bildiklerini bilmez hale gelinceye kadar ömrün en düşkün çağına eriştirilir. Öte yandan yeryüzünü kupkuru ve cansız görürsün; üzerine yağmur indirdiğimizde ise (bir de bakarsın) canlanıp kabarır ve her cinsten güzel bitkiler çıkarır”.
İmam Ali (a.s) de insanın mucizevi ve hayret verici yönlerine dikkat çekmektedir: "Bir yağ parçasıyla gören, bir et parçasıyla konuşan, bir kemikle işiten ve bir delikten teneffüs eden şu insana şaşırın doğrusu! (Onun yaratılışı hakkında düşünün.)"( Nehcü’l Belağa :8)