IQNA

Prof. Dr. Nimet Yıldırım:

Mesnevî beğenilen bir güzeldir, lakin herkese cemalini arz etmez

13:32 - December 06, 2022
Haber kodu: 3478502
IQNA Türkçe Servisi’nin önünüzdeki günlerde çıkaracağı “Mevlana ve Kur’an” özel sayılı dergisine demeç veren Prof. Dr. Yıldırım: Manevî yolculuk için ilahî aşk kesinlikle gereklidir. Mevlana aşkı son derece önemser. Aklın yetersiz kaldığı alanlardan biri de aşktır.

IQNA’nınUluslararası Kur’an Haber Ajansı Türkçe Servisi tarafından önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan “Mevlana ve Kur’an-ı Kerim” özel sayılı dergimiz için Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nimet Yıldırım ile yaptığımız röportajın bir bölümünü siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz. 

Mevlana düşüncesinde, İslami düşüncenin yeri ne ölçüdedir?

Büyük pir, ulu bilge Hz. Mevlana’nın eserlerinde yansıttığı düşüncelerinin ve düşünce dünyasının temel kaynağı kutsal kitabımız Kur’ân ve Ulu Peygamber’in hadisleridir. Başta Mesnevi olmak üzere bütün eserleri dinsel inanışlarının yoğun ve derin etkisi altındadır. Şu dizelerinde ve eserlerinin daha birçok yerinde onun bu özelliğini gözlemlemekteyiz.

من بندهٔ قرآنم اگر جان دارم

من خاک ره محمد مختارم

گر نقل کند جز این کس از گفتارم

بیزارم از او وز این سخن بیزارم

“Canım tenimde oldukça Kur’ân’ın kölesiyim ben

Seçkin Muhammed’in yolunun toprağıyım ben

Biri bundan başka söz söylerse sözlerimden

Ondan da rahatsızım, sözlerinden de ben"

Bu son derece veciz ve anlamlı dizeleriyle dindarlığını dile getirmiş, din çerçevesi dışına çıkmadığını belirtmiştir. Mevlânâ’ya göre her ne kadar görünüşte ayrılık olsa da varlıkta birlik/vahdet-i vücûd temel ilkedir. Manevî yolculuk için ilahî aşk kesinlikle gereklidir. Mevlana aşkı son derece önemser. Aklın yetersiz kaldığı alanlardan biri de aşktır.

Mevlana’nın öğretisinde, bütün dinler kutsal, bütün insanlık Tanrı’nın yaratıkları ve kullarıdır. Mevlana’nın din, dil, ırk, renk farkı gözetmeden tüm insanlığı gerçeğe çağıran, Tanrı’nın sonsuz merhamet pınarlarından kana kana su içmeye davet eden evrensel mesajı ve sevgi dolu yaklaşımı, aslında İslâm dininin ve Kur'ân’ın mesajıdır.

Mevlana’yı Kur’ân ve İslam müfessirlerinden kabul edebilir miyiz?

Mesnevi’yi şerh eden uzmanlar ve bu konuda bilgi sahibi kişiler Mesnevi’nin Kur'ân tefsirleriyle, Peygamber hadislerden meydana gelen iki denizin birleştiği yer olarak kabul ederler. Örneğin Ankaravî'nin ifadeleriyle Mesnevi, Kur'ân-ı Kerîm'in bir tefsiri ve hadislerin bir şerhi gibidir. Mesnevî'ye “Kur'ân'ın özü” de denilmiştir.

Çağımızın bilim adamlarından Ali Nihat Tarlan şöyle der: “Mesnevî'ye “Kur'ân'ın içi ve özü” derler. Kur'ân bir gül bahçesi, Mesnevî ise gülyağıdır.

Süleyman Nahîfî ise: “Hz. Mevlânâ'nın bu güzel Mesnevî'si, ilim esnafının tahkîk madenidir. Mesnevî beğenilen bir güzeldir. Lakin herkese cemalini arz etmez. Sohbetinin mahremleri, hâl sahipleridir. Mesnevi'yi anlamak, ondan faydalanmak için hâl sahibi olmak gerekir.

Prof. Dr. Yıldırım ve daha birçok akademisyen ve düşünürün değerli görüşlerine başvurduğumuz Mevlana ve Kur'an özel sayılı Türkçe dergimiz önümüzdeki günlerde siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunulacaktır. 

Morteza Karimi

captcha