Tahran Üniveristesi Kur’an ve Itret Okulu öğretim üyesi Hani Çitçiyan Tevbe suresi üzerine düşünme dersler dizisinin 34. dersinde şu açıklamalarda bulundu:
Allah, Tevbe Suresi’nde yaklaşık olarak 12, 13 grubu tanıtarak kınar. Tüm bu Müslüman gruplar İslam toplumunda yaşamakta olup kınanır. Daha önce açıkladığımız gibi bu gruplar 3 kategoriye ayrılır: Muhallefun, Araplar ve Münafıklar. Surede bunlar tanıtılmaktadır.
Bu gruplardan daha önce bahsetmiştik. Ancak ‘Ey iman edenler’ ayetine dahil olmayan muhatab kitlesine hitab eden birkaç ayet bulunmaktadır. Beraet’i hayata geçirmek ve toplumun birliğini sağlamak ve korumak için bir dizi stratejik önlem olarak ayetleri incelemek istiyoruz.
Tevbe suresinin 1. Ayetinde: “Allah ve Resulünden, antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere karşı fesih bildirimidir! “ Sözlerinden cayan ahdi bozan müşriklere beraet ilan etmek gerektiğini söylemektedir. İslam toplumu şirk yeri değildir. Sevgi ve merhamet kendi yerinde olup toplumda tevhid dışı konuların varlığı ve İslam dışı kuralların uygulanması kabul edilemez. İslam’ı yönetim esası olarak kabul ederseniz, İslam’ın bütün hükümlerini istisnasız uygulanmalısınız.
Sure Mekke’nin fethinden iki yıl sonra nazil olmuştur. 3. Ayet müşrikler hakkında olup geçmiş yollarına devam edebileceklerini sanmaları hakkındadır. “Yine Allah ve resulünden bu büyük hac günü insanlara duyurudur: Allah ve resulünün müşriklerle hiçbir bağı yoktur. Şayet tövbe ederseniz, bu kendi iyiliğinize olur; eğer sırt çevirirseniz bilin ki siz Allah’ı âcizliğe düşüremezsiniz. (Resulüm!) İnkârcıları elem veren bir azapla müjdele!” (Tevbe:3)
Bütün Müslümanların bir araya toplandığı hac gününde, Allah’ın ve Resulünün kâfirleri inkar ettiğini herkese ilan etmelidir. Yani bu ikisi hem inançta hem de yaşamda aynı yola sahip olamazlar.
Ayet daha sonra müşriklere tevbe etmelerinin kendileri için daha hayırlı olacağını bildirmektedir. Eğer istemezler ve yüz çevirirlerse, Allah’a karşı asla galip gelemeyeceklerini bilmeleri gerekir. Müminlerin bir kısmı, müşriklerle mücadele ederlerse müminlere büyük darbeler indirebileceklerini düşündüler. Ama Kur’an-ı Kerim diyor ki, onlarla yüzleşmekten neden korkuyorsunuz?
Kur’an-ı Kerim Tevbe suresi 4. Ayetinde açıkça şöyle buyuruyor: “Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden bilâhare yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren ve sizin aleyhinize kimseye arka çıkmayanlar müstesna; onlara verdiğiniz söze süresi doluncaya kadar riayet ediniz. Allah haksızlıktan sakınanları sever.” İslam toplumu mensuplarına hitap eden ilk yer burasıdır. Surenin geri kalanında müşriklere işaret etmektedir.
Tevbe suresi 5. Ayeti: “Haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, esir alın, kuşatın ve onları her geçit yerinde gözetleyin. Şayet tövbe ederler, namazlarını kılarlar ve zekâtlarını verirlerse artık onları serbest bırakın. Allah yargılayıcıdır, bağışlayıcıdır.”
Allah takva sahibi olanları sever hatta takva kafirlere karşı ahdini koruma haddinde olsa bile. Müminlere verdiği ilk emir, müşriklere dört ay süre vermeleridir. Müminlere döndüğünde ise onlardan bazılarının ahdlerini yerine getirmeleri halinde karşı taraf müşrik olsa bile müminlerinde ahdlerinde durmaları gerektiğini söyler. Dört ay geçtikten ve müşrikler sözlerini bozduktan sonra Kur’an ahdi bozanlara müsamaha gösterilmeyeceğini beyan eder.
Eğer tövbe ederlerse onları serbest bırakmalarını söyler. Allah tövbe edenleri bağışlayıcıdır.
4111249