Allah’ın Resulü tövbenin çeşitli boyutlarını dile getirerek ashabına hitaben şöyle buyurmuştur: Asıl tövbe eden kim biliyor musunuz? Hayır dediler. Sonra onları birkaç gruba ayırdı ve şöyle dedi:
1- Bir insan diliyle ve kalbiyle tövbe eder. Ancak alacaklıları ve mazlumları razı etmezse aslında tövbe etmiş sayılmaz.
2- Tövbe edip de ibadetine bir şey katmayan insan tövbe etmemiş demektir.
3- bir kimse tövbe etse ancak kendşnde bir dğişiklik olmazsa tövbe etmemiştir. Yada şu anlamı vardır haram ve günah elbisesini takva elbisesi ile değiştirmediği sürece tövbe etmiş sayılmaz.
4- Bir kimse tövbe eder de, sosyal meselelerde fasıd kimselerle eski münasebetlerine devam eder ve onları değiştirmezse, hiç tövbe etmemiş gibidir.
5- Tövbe ettiğinde oturuşunda, kalkışında, davetlerde ve misafir ağırlamada İslami çehresi görünmüyorsa tövbe etmiş sayılmaz.
6- Bir kimse tövbe eder, fakat aile, evlilik, çocuk yetiştirme konularında İslam ahlakına ve davranışına sahip olmazsa ve cinsel konularda sapkın yoldan dönmezse, o zaman da tövbe etmemiş olur.
7- Bir kimse tövbe eder, fakat aklî, kalbî ve ictimai tavırlarında bir değişiklik olmaz, Allah'ı razı edeceğine başkalarını razı etmeyi düşünürse, kibrini, kinini ve ikiyüzlülüğünü bir kenara atmazsa, ihlas maksadıyla maddi hedeflerini değiştirmiyorsa tövbesi sayılmaz.
8- Tövbe eden kişinin ruhu ve yüzü açık olmayıp eski dar görüşlülüğüne sahip olup ve başkalarına yardım etmekten kaçınırsa o da tövbe etmemiş sayılır.
9- Tövbe eden kişi hayali vehimlerinden vazgeçmezse ve dilini her türlü iftira, yalan, gıybet... sakınmazsa aslında tövbe etmemiştir.
10- Tövbe eden kişi toplumdaki yoksul ve ihtiyaç sahiplerine teveccüh etmez, kendi refahının bir kısmını başkaları için harcamaya istekli olmazsa tövbe etmemiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tövbe eden kişinin bu on maddeye göre davranırsa gerçekten tövbe etmiş sayıldığını söyler.
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (mead) kitabından alıntıdır.