Allah’ı tanımanın yollarından biri de Allah’ın eksiklikleri nasıl telafi ettiğine dikkat etmektir.
Gözlerimizin görmesi için güneşe, nefes alabilmemiz için atmosfer tabakasına, midemizin ihtiyaçlarının giderilmesi için yeryüzü sofrasına ihtiyacımız var. Bir elmanın rızık olarak bize gelebilmesi için kâinat fabrikasının çalışması gereklidir.
Öyleyse her an kâinatı hayatımıza hizmet edecek şekilde sevk ve idare eden Allah hem vücudumuzun hem de bütün kâinatın yegâne sahibidir.
Allah insan bedenini öyle bir şekilde yaratmıştır ki insan yaralandığında ve kan aktığında su ve yemek yemekle kan üretilir, kırık kemikler onarılır, hastalıktan zayıflamış beden güçlenir.
Yağmur yağdığında kir ve toz temizlenir, hava temiz ve yumuşak hal alır. Toprak kirli suyu çeker ve yünü yakan bir asit gibi mikropları yok eder ve yerden tekrar temiz su çıkar.
Ağaçların yaprakları, insanlar ve hayvanlar tarafından kullanılan oksijenin yerini alır.
Çocuğun zayıflığı, annenin desteği ve sevgisi ile telafi edilir. Musibetler, unutarak hafifler ve katlanılır hale gelir.
Tüm bu örnekler, yaratılış sisteminde farklı varlıklarda meydana gelen eksiklik ve kusurları sürekli telafi eden bir dengenin olduğunu göstermektedir.
Muhsin Kıraatinin İnanç İlkeleri (Tevhid) kitabından alıntıdır.