Müslümanlara düzen getiren unsurlardan biride belirli zamanlarda yapılan dini ibadetlerdir. Örneğin Kur’an-ı Kerim’de orucun başlangıcı ve bitişi hilalin görülmesiyle Ramazan ayı belirlenmiştir. Bakara suresi 187. ayeti: “Fecrin beyaz ipi siyah ipinden sizin için ayırt edilir hale gelinceye kadar yiyin için, sonra orucu geceye kadar tamamlayın. “
Namaz kılmanın da belli vakitleri vardır. İsrâ suresi 78. ayeti: “Gündüzün güneşin gün ortasını aşmasından gecenin karanlığına kadar namazı kıl; bir de sabah namazını; çünkü sabah namazı şahitlidir.”
Hz Ali (a.s) Muhammed ibn Ebi Bekir’e şöyle dedi: “Namazı belirlenen vakitte kılın. Boş zamanınız olunca onu öne atmayın ve işiniz nedeniyle geciktirmeyin. Her amelinizin namaza bağlı olduğunu unutmayın.” Yani beş vakit namazı kılmak insanın günlük işlerini düzenlemesine yardımcı olur. Namazın fiillerini ve hangi duaların okunması gerektiğini bilmek ve ona göre hareket etmek, zihnin düzene girmesini sağlar.
Cemaatla namaz kılmak bir düzen ve koordinasyon içinde hareket ederek yapılan alıştırmalardandır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) cemaat namazı hakkında şöyle buyuruyor: “Ey insanlar, cemaat namazında ön safı tamamlayın, boşluk kalacaksa arkadaki safta kalsın, saflarınızı düz tutun, omuzlarınızı bir hizaya getirin, boşlukları kapatın, kardeşlerinize yumuşak davranın. Aranıza şeytanın girmesine fırsat verecek açıklık bırakmayın. Safı birleştiren kimseye Allah rahmetini eriştirir, birleştirmeyenden rahmetini keser”
Müminler sosyal konularda da koordinasyon ve düzene sahip olup, özellikle önemli ve belirleyici konulardaki tüm faaliyetlerini toplum liderinin izniyle yerine getirirler. Bunu yapmayan kimse gerçek müminlerden sayılmaz. Nûr suresi 62. ayeti: “Müminler ancak Allah’a ve resulüne iman edenlerdir ve onunla ortak bir iş için toplanmış iken kendisinden izin almadan çekip gitmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, evet işte onlar Allah’a ve resulüne hakkıyla iman edenlerdir…”