Muhammed Sadık Arcun’un eserlerinde tefsir yöntemlerinin açıklaması

Muhammed Sadık İbrahim Arcun, tefsir ve İslami bilimler alanında araştırmalar için uygun bir kaynak olan Kur’an tefsiri alanında kayıtlı ve yazılı eserler bırakan El-Ezher alimlerinden biriydi.

Arcun, ‘Müfessirlerin sözleriyle büyük Kur'an, hidayeti ve mucizeleri’ kitabında, farklı dönemlerde müfessirlerin kullandıkları yöntemleri ve İslami ilimlerin bu sahasındaki çalışmalarını kısaca ele almıştır.

Kitapta, müfessirlerin bilgi ve birikimlerini topluma aktarmak için bütün gayretlerini gösterdiklerini ve İlâhi Kelam’ın  tefsirini incelemek ve araştırmak için ellerinde ne varsa kullandıklarını söylüyor.

Kur’an’ın insanlık için nur ve hidayet olduğunu, insanları hidayete davet ettiğini, onları dünya ve ahirette kurtuluşa ve saadete ulaştırdığını, bu sebeple de ilim ve anlayış ufuklarını açan ebedî bir kitap olduğunun altını çizer.

Arcun ayrıca kitapta Kur’an’ın hidayetinin, bu kutsal kitabın manevi mucizelerinin direği olduğunu söyler.

Muhammed Sadık Arcun ‘Kur’an tefsir yöntemine yaklaşım’ başlığı altındaki kitabında Kur’an araştırmaları alanındaki araştırmacıları ve aktivistleri Kur’an’ın ayetlerini açıklamak amacıyla doğru ve açık bir şekilde tefsire yönelmeye çağıran hususları  dile getirir. Kitaptaki açıklamalar bu İlâhi kitabın ebediğilini ve beşer için geldiğini açık şekilde ispatlamaktadır.

Bu kitapta Mısırlı bilgin, Kur’an ayetlerinin itibarını düşüren ve keyfi olarak modern bilimin görüşlerinin hoş bir yorumunu sunan sapkın teorilerin tehlikesine karşı uyarıda bulunuyor. Alimleri Kur’an’ın ilâhi rehberliğine dönmeye ve büyüyen çağdaş dönemi İslam’ın erken dönemine bağlayan İslami-Kur'ani araştırmalar sunmaya davet ediyor.

Arcun’un bu kitaptaki amacı, Kur’an’ın mevcut tefsir yöntemlerini Müslümanlara tanıtmak değil, Kur’an’ı İslam araştırmalarında hak ettiği yere koymaya davet etmektir.

Kur’an’ın Arap ilim ve maarifinin kaynağı olan gerçek bir kaynak olmaya devam ettiğini, ancak Müslüman ümmetin alimlerinin ve araştırmacılarının ona gereken ilgiyi göstermediğinin altını çizer.

İbadet ve sözlük tartışmaları alanında net bir çaba görüyoruz. Ancak akaid gibi diğer alanlarda bazı müfessirler, beşeri düşüncenin sonuçlarını Kur’an çalışmalarına dahil ederek tefsir adı altında sunmuşlardır.